Titus Lucretius Carus: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k Kategori:Kişiler-L için yeni anahtar: "Lucretius Carus" (HotCat)
52. satır: 52. satır:


== Kaynaksız ==
== Kaynaksız ==
[[File:T. Lucretii Cari De rerum natura.tif|thumb|''De rerum natura'', 1570]]
* Aklı ve gerçekleri kullanan bir [[insan]] mükemmele erişecektir. [[Doğa]] insanın akıl gücüne bir sınırlama getirmemiştir.
* Aklı ve gerçekleri kullanan bir [[insan]] mükemmele erişecektir. [[Doğa]] insanın akıl gücüne bir sınırlama getirmemiştir.
* Her şey değişir ve hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. [[Doğa]] her şeyi değiştirir ve her şeyin şeklini değiştirmeye zorlar.
* Her şey değişir ve hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. [[Doğa]] her şeyi değiştirir ve her şeyin şeklini değiştirmeye zorlar.

14.49, 21 Kasım 2017 tarihindeki hâli

Lucretius

Lukretius ya da Lucrèce (MÖ 94 - MÖ 49), Romalı şair ve filozof.

Aklın zinde kuvveti galip geldi ve göklerin yanan surlarına doğru çok uzaklara yola çıktı ve düşünce ve aklı içerisinde sınırsız evreni ele geçirdi.

Kaynaklı

Doğa Üzerine (De Ranum Natura)

  • Aklın zinde kuvveti galip geldi ve göklerin yanan surlarına doğru çok uzaklara yola çıktı ve düşünce ve aklı içerisinde "sınırsız evreni" ele geçirdi.
    • Ergo vivida vis pervicet et extra
      processit longe flamentia moenia mundi
      atque omne immensum peragravit mente animoque.
      • Kitap I, dize 72.
  • Sadece din böylesi kötülüklere sevk edebilir.
    • Tantum religio potuit suadere malorum.
    • Değişik çevirisi: Bu kadar hataya ancak din sevk edebilir.
      • Kitap I, dize 101
  • Hiçbir şeyden hiçbir şey yaratılmaz.
    • Nil posse creari
      de nilo.
      • Kitap I, dize 155-6
  • İşlerin ilk başlangıcı gözle seçilemez.
    • Nequeunt oculis rerum primordia cerni.
      • Kitap I, dize 268.
  • Sürekli damlayış bir taşı yıpratır.
    • Stilicidi casus lapidem cavat, uncus aratri.
    • Kitap I, dize 313
  • Gerçekler, diğer gerçekleri parlatan ışıktır.
    • Ita res accedent lumina rebus.
      • Kitap I, dize 1117.
Yaşam karanlıkta uzun bir çırpınmadır.
  • Yaşam karanlıkta uzun bir çırpınmadır.
    • Omnis cum in tenebris praesertim vita laboret.
      • Kitap II, dize 54.
  • Çocukların karanlıkta ürpermesi ve her şeyden korkması gibi biz de bazen ışıkta çocukların karanlıkta dehşete kapıldıkları ve hayallerinde gerçekleşmesini bekledikleri şeylerden daha fazla korkarız. Bu korku ve ondan doğan karanlık; güneşin ışınları ve günün aydınlığının parıldaması ile değil doğa yasasının görünüşü ile def edilebilir.
    • Nam veluti pueri trepidant atque omnia caecis
      in tenebris metuunt, sic nos in luce timemus
      interdum, nilo quae sunt metuenda magis quam
      quae pueri in tenebris pavitant finguntque futura.
      hunc igitur terrorem animi tenebrasque necessest
      non radii solis neque lucida tela diei
      discutiant sed naturae species ratioque.
      • Kitap II, dize 56-62.
Cezbeden sahte gülümseyişini gösterdiğinde durgun denize asla güvenme.
  • Cezbeden sahte gülümseyişini gösterdiğinde durgun denize asla güvenme.
    • Infidi maris insidis virisque dolumque
      ut vitare velint, neve ullo tempore credant
      subdola cum ridet placidi pellacia ponti.
      • Kitap II, dize 558.
  • Bir kişiye yiyecek olan, diğerlerine acı bir zehirdir.
    • Ut quod ali cibus est aliis fuat acre venenum.
      • Kitap II, dize 637
  • Kavrayış yokluğu kararsız zihne tecavüz eder.
    • Dize 1211

Kaynaksız

De rerum natura, 1570
  • Aklı ve gerçekleri kullanan bir insan mükemmele erişecektir. Doğa insanın akıl gücüne bir sınırlama getirmemiştir.
  • Her şey değişir ve hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Doğa her şeyi değiştirir ve her şeyin şeklini değiştirmeye zorlar.
  • Bazı şeyler değiştiğinde ve uygun sınırlarını aştığında, bu aynı zamanda o değişimin ölümü olur.
  • Değişmek, dağılmak; yok olmaktır. Parçalar oynar yerinden, bozulur düzenler...
  • Ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum, o halde korkacak ne var?
  • Çocukların kör karanlıktan korktuğu gibi biz de aydınlıktan korkarız, çocukların karanlıktan dehşetle beklediklerinden daha korkunç olmayan şeylerden.
    • Doğa Üzerine, Kitap II, dize 56-58
  • Hayat bir işinize yaramadıysa, boşu boşuna geçtiyse, onu yitirmekten ne korkuyorsunuz? Daha yaşayıp da ne yapacaksınız?
  • Madem ki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin.
  • Gözleri doymuş olduğu için şaşmıyor kimse. Başınım üstündeki ışık tapınaklarına.
  • Kıyıda durup denizde yalpalayan gemilere bakmak hoş bir şeydir; bir şatonun penceresinden, aşağıdaki bir savaşı, savaşanların serüvenini gözlemek hoş bir şeydir; ama hiçbir şey, gerçeğin durduğu yerde bütün o tepelerden daha yüksek, havası her zaman temiz, dupduru olan o tepede durup aşağı vadideki yanılmaları, konuşmaları, sisleri, fırtınaları gözlemekten daha hoş olamaz.
  • Niçin günlerine, yine sefalet içinde yaşanacak; yine boşuna geçip gidecek başka günler katmak istiyorsun?
  • Ölümü geciktirmek sonsuzluğu kısaltmaz.
  • Bir su damlası bile, taşı oyar.
  • Doğanlar hem yaşamayı hem de ölümü kabullenirler ve arkalarında çocuklar bırakırlar; böylece ölüm yeniden doğar.

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Commons'da Titus Lucretius Carus ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.

Vikipedi'de Titus Lucretius Carus ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.