Nurettin Topçu: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Turgut46 (mesaj | katkılar)
Kaynak gerektiren bilgi eklentisi...
Vakanüviss (mesaj | katkılar)
2. satır: 2. satır:


==Sözleri==
==Sözleri==
*Ancak demokraside ayaklar başı yürütür, otorite rejiminde ise baş ayakları idare eder.


*Bazan küçük bir hareket, asırlarca sonra doğacak bir inanışı hazırlar ve bir kanaat, bir isyan, bir iman, asırları sarsacak hareketlerin başlangıcı olabilir.
*Peygamberimizin istişare rejimi de halkın oyuna başvuran bir demokrasiden çok uzaktı. İslamın idare tarzının demokrasi olduğunu söylemek, gerçeklere göz yummaktır. Peygamber ve ashab devrinde halkın idare ile hiç alakası yoktu.<ref>Nurettin Topçu, Devlet ve Demokrasi, Hareket Yayınları, s. 19.</ref>


*Bilgi ahlaki hareketten arta kalan şeydir.
*Zaferin değerini kazananlar bilmez, onu mağluplara sorun.


*Bilen, gururdan, kinden ve bütün hırslardan soyunmuştur.
*İnanmak, ummak ve sevmek gibi saadet yoktur.


*Bize, bir lutüf gibi saadet bağışlayan değil, bizde mesuliyet şuuru yaratan insan lazımdır.
*Bize, bir lutüf gibi saadet bağışlayan değil, bizde mesuliyet şuuru yaratan insan lazımdır.


*Cemiyet hayatı, hayâsız ve insafsız bir pazar yerine dönmüştür.
*Istırap hakikatin habercisidir. Bir şeyin ıstırabını çekmeyen, onu ne tanır ne de sever.


*Çile, ümitsiz ve tesellisiz azabın sürekli olmasıdır.
*İnsanlık cevherimize yakışmayan her şey bize zulümdür.


*Din, maddî varlığımızın rûhi varlığımıza teslim oluşudur. Böyle bir anlaşmada beden bütün kuvvetlerini ve bütün hareketlerini, teslim olduğu ruhun hizmetine sokar; onun emrettiği disiplinin kaidelerini kabul eder. Bir dinin cemaati arasında müşterek olan bu kaidelere şeriat denir.
*Bilgi ahlaki hareketten arta kalan şeydir.


*Dostlarım, dost ile düşman birbirine karıştı diye yeise kapılmayalım. Bir büyük dost var ki ondan vaad aldık. Yeisi, zulmü, kahrı yok edeceğiz. Muzaffer olacağız.
*İradenin eseri olan her hareket mükemmele, daha mükemmele doğru bir atılıştır.


*Her gerçek bilgi aslında hareketin bir meyvesi olan inançtır.
*Her gerçek bilgi aslında hareketin bir meyvesi olan inançtır.
25. satır: 26. satır:
*Hürriyet tam olarak kayıtsız hürriyetin karşıtı olan şeydir.
*Hürriyet tam olarak kayıtsız hürriyetin karşıtı olan şeydir.


*Halk olmak mesele degildir, halkın içinden ahlak olarak çıkmak meseledir.
*Tabiattaki gibi insanda da kesin bir determinizm vardır.


*Heyecansız, isyansız insan içine ayak basmayanların yerine saman çöpleri gibi rüzgârla sallanan, içi boş, gözleri fersiz, iradesi takasız, yürekleri imansız bir neslin yaşadığını gördük.
*Sadece hareket insan varlığının bütününe sahip olabilir.


*Istırap hakikatin habercisidir. Bir şeyin ıstırabını çekmeyen, onu ne tanır ne de sever.
*Halk olmak mesele degildir, halkın içinden ahlak olarak çıkmak meseledir.


*İnsan... İnsan nerede? Bir dünya düşününüz ki toprak sevgisi ölmüş, gömecek toprak da kalmamış; din bir kısım insanın hurafe kaynağı, birçoklarında haset, kin ve alay mevzuu olmuş; devlet anarşilere feda edilmek isteniyor. Bu dünyada insanı nasıl bulursunuz?
*Sevmeyenler, yaşamayanlardır.


*İnanmak, ummak ve sevmek gibi saadet yoktur.
*Çile, ümitsiz ve tesellisiz azabın sürekli olmasıdır.


*İnsanlık cevherimize yakışmayan her şey bize zulümdür.
*Bilen, gururdan, kinden ve bütün hırslardan soyunmuştur.


*İradenin eseri olan her hareket mükemmele, daha mükemmele doğru bir atılıştır.
*Ancak demokraside ayaklar başı yürütür, otorite rejiminde ise baş ayakları idare eder.


*Lakin Cemaat mutlaka tapınmak istiyor. Ruhunu kaybedince maddeye tapınıyor. Üç asırdan beri din adamları İslam'ın ruhunu kaybederek dinsiz şeriatçıların tertiplediği harekelerle şekillere tapınmışlardı. Artık o şekillerden halkın bir kısmı usanmıştır. Stadyumdaki şekillere koşuyor. Her tarafta vücut hareketleri, çılgın feryatlar veya alkış sesleri asrımızın şaşkın insanını tatmin ediyor; tatmin değil, taziye ediyor.
*İnsan... İnsan nerede? Bir dünya düşününüz ki toprak sevgisi ölmüş, gömecek toprak da kalmamış; din bir kısım insanın hurafe kaynağı, birçoklarında haset, kin ve alay mevzuu olmuş; devlet anarşilere feda edilmek isteniyor. Bu dünyada insanı nasıl bulursunuz?


*Peygamberimizin istişare rejimi de halkın oyuna başvuran bir demokrasiden çok uzaktı. İslamın idare tarzının demokrasi olduğunu söylemek, gerçeklere göz yummaktır. Peygamber ve ashab devrinde halkın idare ile hiç alakası yoktu.<ref>Nurettin Topçu, Devlet ve Demokrasi, Hareket Yayınları, s. 19.</ref>
*Dostlarım, dost ile düşman birbirine karıştı diye yeise kapılmayalım. Bir büyük dost var ki ondan vaad aldık. Yeisi, zulmü, kahrı yok edeceğiz. Muzaffer olacağız.

*Sadece hareket insan varlığının bütününe sahip olabilir.

*Sevmeyenler, yaşamayanlardır.


*Siz uyuyanlardan korkar mısınız? Kendilerini uyanık sanarak uykuda dolaşanlardan da korkmayın.
*Siz uyuyanlardan korkar mısınız? Kendilerini uyanık sanarak uykuda dolaşanlardan da korkmayın.


*Şeriat din değildir; ancak ruhun emrinde olan bedeni dine götürücü yoldur. şeriatı yalnız ve kendine yeter olarak ele aldığımız zaman ruhsuz bir iskelet kalır.
*Vaktiyle vatanın bir karış toprağını teslim etmeyeceği haçlıların çan seslerini susturmak için, beşyüz sene garbın varoşlarında nöbet bekleyen fatihlerin torunları, şimdi çocuklarının ruhunu haçlıların kültürüne teslim etmek emeliyle, çan kapılarında sıra bekliyor.


*Şeriat yolları da, hedefine götürmek şartıyle, daima değişebilir. An cak ana yolun hüviyetini muhafaza etmek şarttır.
*Cemiyet hayatı, hayâsız ve insafsız bir pazar yerine dönmüştür.
*Tabiattaki gibi insanda da kesin bir determinizm vardır.


*Utandım ağlayarak, ağladım utanmayarak!...
*Utandım ağlayarak, ağladım utanmayarak!...


*Vaktiyle vatanın bir karış toprağını teslim etmeyeceği haçlıların çan seslerini susturmak için, beşyüz sene garbın varoşlarında nöbet bekleyen fatihlerin torunları, şimdi çocuklarının ruhunu haçlıların kültürüne teslim etmek emeliyle, çan kapılarında sıra bekliyor.
*Heyecansız, isyansız insan içine ayak basmayanların yerine saman çöpleri gibi rüzgârla sallanan, içi boş, gözleri fersiz, iradesi takasız, yürekleri imansız bir neslin yaşadığını gördük.

*Zaferin değerini kazananlar bilmez, onu mağluplara sorun.


*Lakin Cemaat mutlaka tapınmak istiyor. Ruhunu kaybedince maddeye tapınıyor. Üç asırdan beri din adamları İslam'ın ruhunu kaybederek dinsiz şeriatçıların tertiplediği harekelerle şekillere tapınmışlardı. Artık o şekillerden halkın bir kısmı usanmıştır. Stadyumdaki şekillere koşuyor. Her tarafta vücut hareketleri, çılgın feryatlar veya alkış sesleri asrımızın şaşkın insanını tatmin ediyor; tatmin değil, taziye ediyor.


<!-- Vikiler Satırlarına Kardeş Projelerdeki Madde İsmini Yazınız -->
<!-- Vikiler Satırlarına Kardeş Projelerdeki Madde İsmini Yazınız -->

11.54, 17 Kasım 2016 tarihindeki hâli

Nurettin Topçu (1909-1975). Türk yazar ve fikir adamı.

Sözleri

  • Ancak demokraside ayaklar başı yürütür, otorite rejiminde ise baş ayakları idare eder.
  • Bazan küçük bir hareket, asırlarca sonra doğacak bir inanışı hazırlar ve bir kanaat, bir isyan, bir iman, asırları sarsacak hareketlerin başlangıcı olabilir.
  • Bilgi ahlaki hareketten arta kalan şeydir.
  • Bilen, gururdan, kinden ve bütün hırslardan soyunmuştur.
  • Bize, bir lutüf gibi saadet bağışlayan değil, bizde mesuliyet şuuru yaratan insan lazımdır.
  • Cemiyet hayatı, hayâsız ve insafsız bir pazar yerine dönmüştür.
  • Çile, ümitsiz ve tesellisiz azabın sürekli olmasıdır.
  • Din, maddî varlığımızın rûhi varlığımıza teslim oluşudur. Böyle bir anlaşmada beden bütün kuvvetlerini ve bütün hareketlerini, teslim olduğu ruhun hizmetine sokar; onun emrettiği disiplinin kaidelerini kabul eder. Bir dinin cemaati arasında müşterek olan bu kaidelere şeriat denir.
  • Dostlarım, dost ile düşman birbirine karıştı diye yeise kapılmayalım. Bir büyük dost var ki ondan vaad aldık. Yeisi, zulmü, kahrı yok edeceğiz. Muzaffer olacağız.
  • Her gerçek bilgi aslında hareketin bir meyvesi olan inançtır.
  • Hareketi evrensel nizama iten insani endişedir.
  • Hürriyet tam olarak kayıtsız hürriyetin karşıtı olan şeydir.
  • Halk olmak mesele degildir, halkın içinden ahlak olarak çıkmak meseledir.
  • Heyecansız, isyansız insan içine ayak basmayanların yerine saman çöpleri gibi rüzgârla sallanan, içi boş, gözleri fersiz, iradesi takasız, yürekleri imansız bir neslin yaşadığını gördük.
  • Istırap hakikatin habercisidir. Bir şeyin ıstırabını çekmeyen, onu ne tanır ne de sever.
  • İnsan... İnsan nerede? Bir dünya düşününüz ki toprak sevgisi ölmüş, gömecek toprak da kalmamış; din bir kısım insanın hurafe kaynağı, birçoklarında haset, kin ve alay mevzuu olmuş; devlet anarşilere feda edilmek isteniyor. Bu dünyada insanı nasıl bulursunuz?
  • İnanmak, ummak ve sevmek gibi saadet yoktur.
  • İnsanlık cevherimize yakışmayan her şey bize zulümdür.
  • İradenin eseri olan her hareket mükemmele, daha mükemmele doğru bir atılıştır.
  • Lakin Cemaat mutlaka tapınmak istiyor. Ruhunu kaybedince maddeye tapınıyor. Üç asırdan beri din adamları İslam'ın ruhunu kaybederek dinsiz şeriatçıların tertiplediği harekelerle şekillere tapınmışlardı. Artık o şekillerden halkın bir kısmı usanmıştır. Stadyumdaki şekillere koşuyor. Her tarafta vücut hareketleri, çılgın feryatlar veya alkış sesleri asrımızın şaşkın insanını tatmin ediyor; tatmin değil, taziye ediyor.
  • Peygamberimizin istişare rejimi de halkın oyuna başvuran bir demokrasiden çok uzaktı. İslamın idare tarzının demokrasi olduğunu söylemek, gerçeklere göz yummaktır. Peygamber ve ashab devrinde halkın idare ile hiç alakası yoktu.[1]
  • Sadece hareket insan varlığının bütününe sahip olabilir.
  • Sevmeyenler, yaşamayanlardır.
  • Siz uyuyanlardan korkar mısınız? Kendilerini uyanık sanarak uykuda dolaşanlardan da korkmayın.
  • Şeriat din değildir; ancak ruhun emrinde olan bedeni dine götürücü yoldur. şeriatı yalnız ve kendine yeter olarak ele aldığımız zaman ruhsuz bir iskelet kalır.
  • Şeriat yolları da, hedefine götürmek şartıyle, daima değişebilir. An cak ana yolun hüviyetini muhafaza etmek şarttır.
  • Tabiattaki gibi insanda da kesin bir determinizm vardır.
  • Utandım ağlayarak, ağladım utanmayarak!...
  • Vaktiyle vatanın bir karış toprağını teslim etmeyeceği haçlıların çan seslerini susturmak için, beşyüz sene garbın varoşlarında nöbet bekleyen fatihlerin torunları, şimdi çocuklarının ruhunu haçlıların kültürüne teslim etmek emeliyle, çan kapılarında sıra bekliyor.
  • Zaferin değerini kazananlar bilmez, onu mağluplara sorun.


Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Vikipedi'de Nurettin Topçu ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.


Kaynaklar

  1. Nurettin Topçu, Devlet ve Demokrasi, Hareket Yayınları, s. 19.