II. Abdülhamid: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Turgut46 (mesaj | katkılar)
78.176.145.13 (k - m - e) tarafından yapılan değişiklik geri alındı.
Turgut46 (k - m - e) tarafından yapılan değişiklik geri alındı. Yanlış bilgi. Bir esere göre VI. Mehmed'e dair söylenmiş.
82. satır: 82. satır:
*Abdülhamid'in yönetim tarzı azami müsamahadır. - [[Mustafa Kemal Atatürk]]
*Abdülhamid'in yönetim tarzı azami müsamahadır. - [[Mustafa Kemal Atatürk]]


*Çok şerefli bir adam öldü. İsteseydi Topkapı Sarayı’nın bütün mücevherlerini götürür ve öyle bir ordu kurup dönerdi. - [[Mustafa Kemal Atatürk]]


*Padişah Abdülhamit sayesinde Batı âlemi, bilhassa Dışişleri teşkilatları; Halifeye, İslâm âleminin Papası gözüyle bakıyorlardı. Onun bu sıfatla kullanabileceği nüfuzdan çekiniyorlar, hattâ korkuyorlardı. - Wanbery
*Padişah Abdülhamit sayesinde Batı âlemi, bilhassa Dışişleri teşkilatları; Halifeye, İslâm âleminin Papası gözüyle bakıyorlardı. Onun bu sıfatla kullanabileceği nüfuzdan çekiniyorlar, hattâ korkuyorlardı. - Wanbery

13.59, 11 Şubat 2016 tarihindeki hâli

II. Abdülhamid
34. Osmanlı padişahıdır.
Doğum tarihi 21 Eylül 1842
Doğum yeri İstanbul
Ölüm tarihi 10 Şubat 1918
Ölüm yeri Beylerbeyi Sarayı
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Söylediği Bazı Sözler

  • Göreceksiniz yüzbaşım; İttihatçılar Turancılık gayretiyle hem Rusya hemde İngiltere ile savaşa girse Allah göstermesin bu devletin parçalandığına şahit olacağız.
  • Biz bu sahalardan çekilelim, emin olun ki buralar daimi karışık ve iğtişaş (özü kaybettirilmek istenen) sahalar haline gelecektir.
  • Beni evhamlı sanıyorlardı hayır! Ben sadece gafil değildim, o kadar.
  • Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim.
  • Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor!
  • Düşmanın kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır.
  • Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.
  • Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir.
  • Bizi yükselten dinimize karşı duyduğumuz büyük aşktır.
  • İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım.
  • Ha kendi evlatlarım, ha millet, farkı yoktur.
  • Ben Bizans İmparatoru Konstantin'den daha az haysiyetli değilim. Biraderim hazretlerine (V. Mehmet Reşat) bağlılığımı arz ediniz. İstanbul'dan çıkmam! Kendisinin de çıkmamasını atalarımızın şerefi adına istirham ederim!
(Çanakkale Savaşı sırasında her ihtimale karşı saltanatı Eskişehir'e taşımaya hazırlanan ve Abdülhamit'i İstanbul'da bırakmayıp yanında götürmek isteyen Sultan V. Mehmet Reşat'a, Başmabeyinci Tevfik Paşa aracılığıyla gönderdiği cevap.)[1]
  • Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.
  • Biz her şey olabiliriz. Cahil, tecrübesiz, hatalı bir siyasete kapılmış olabilir ve zararlar da verebiliriz ama Osmanoğulları olarak nasıl vatan haini olabiliriz?
  • Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili'nin (Muhammed) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!

Kürtler Hakkındaki Görüşleri

  • Rusya ile harp vukuunda, disiplinli bir şekilde yetiştirilen bu Kürt alayları bize çok büyük hizmetlerde bulunabilirler.
  • Orduda öğrenecekleri “itaat” fikri, kendileri (Kürtler) için de faydalı olacaktır.

Hakkında Söylenen Sözler

  • “Bu hain herif (II. Abdülhamid), istese, bir anda her şeyi yapar; memleketi bahtiyar eder; etrafındaki alçakları dağıtır; hem memleket, millet bahtiyar olur, hem kendisi diyordum. Fakat bu adamın senelerden beri kan içmeye alışmış olduğunu ve insanın itiyadından vazgeçemeyeceğini düşündükçe, şahsına karşı fevkalade bir adavet (hissediyor) ve herhalde bunun vücudunun ortadan kalkmasının en selim bir çare olacağını düşünüyordum.”[2] - Enver Paşa
  • Babam doğru ve tam dinî itikada sahip bir Müslümandan başka biri değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur'ân-ı Kerîm okurdu. Daima camilere devam ettiğini, Ramazanlarda Süleymaniye Camii'nde namaz kıldığını, o zamanlar camide açılan sergilerden alışveriş ettiğini hikâye tarzında anlatırdı. Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın husus'i bahçesinde beş vakit Ezân-ı Muhammedi okunurdu. Babamın bir sözü vardı: "Din ve fen," derdi. "Bu ikisine de itikat etmek caiz" olduğunu söylerdi. - Ayşe Sultan
  • Hamidizm'den iki yol çıkar. Biri, Kemalizm ve diğeri Enverizm'dir. - Yalçın Küçük
  • Hamid, Mustafa Kemal ve II. Mahmut ile birlikte son iki yüzyıllık tarihimizin en önemli üç yöneticisinden birisidir. Yaratılmak istenen toz dumanın aksine, otuz üç yıllık saltanatında, siyasi ve adli sadece dokuz idam olmuştur; kuşkusuz, bunlardan birisi, büyük yenilikçimiz Mithat Paşa'dır. - Yalçın Küçük
  • Türk ilericiliğinin bête noire'ı Hamid, aşırı vesveseli, her türlü özgürlükten korkan, ancak imparatorluğu yaşatabilmek için büyük reformlar yapılmasına inanmış ve bunları başlatmış bir Osmanlı prensi idi. İmparatorluğun artık Batı'da kalamayacağını görebilecek kadar realist idi ve Doğu'ya kaydırmak istiyordu, bu amaçla, Şii imasından çekindiği için soyadını "Afgani" olarak değiştiren İrani Cemalettin ile Panislamizme sarılıyordu. - Yalçın Küçük
  • Hamid, bir politika okuludur ve soğukkanlı incelemeden bugünü anlamak zordur. - Yalçın Küçük
  • Dünya Yahudiliği'nin Filistin'e yerleşmesi Sultan Hamid zamanındadır. - Yalçın Küçük
  • Yahudiliğin Filistin'e yerleşmesinde "Mikve İsrael" çok çok önemlidir. "Mikve" İspanyolca'da, "umut" demektir, İbrani "Tikve İsrael" diyorlar; o zamanki Osmanlı memaliki ve bugünkü İsrail'de kurulan tarım okulu ve çiftliğidir. Benzeri Aydın'da da kurulmuştur. Hepsi, Hamid zamanındadır. İstememiştir, ancak kapıları açmıştır. Kuşkusuz Sultan Hamid, ürkmüştür, sonra önlemeye çalıştı. Ama atı alan Üsküdar'ı geçmişti. - Yalçın Küçük
  • Kemalizm içe dönük ve kurucu idi. Enverizm dışa dönük ve yayılmacıdır. Hem Enver Paşa hem Kemal Paşa, kişiliklerini ve formasyonlarını, Hamid'in saltanatında buldular; Hamid, Ermeni Politikası'na kadar, hem içte hem dışta modern bir prens sayılıyordu. Daha sonraki yıllarda üstü örtülmesine karşın hep modernizatör bir despot olarak kaldı; özgürlüklerden korkuyor ve modernizasyondan vazgeçemiyordu. - Yalçın Küçük
  • Sen bir anne gibi tuttun ufukları. - Sezai Karakoç
  • İlk şaşırmak ilk adımda başladı diyorum. Daire-i hususiye bu mu idi? - Halit Ziya Uşaklıgil
  • Çok hassasiyetli, azametli idi. Hiç şüphesiz şahsen merhametli idi. - Fethi Okyar
  • Bize ümmetin günahını kendinde bulmak, kendinde yenmek,kendisiyle fenaya erdirmek isteyen ruh dünyasının kahramanları lazımdır. - Nurettin Topçu
  • II. Abdülhamit, meziyet ve kusurları ile son imparatordu. Ondan sonra Osmanlı tahtının bir pırıltısı ve ağırlığı kalmamıştı. - Turgut Özakman (Diriliş/Çanakkale 1915'ten)
  • Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak, halbuki biz sussak tarih susmayacak, tarih sussa, hakikat susmayacak. - Sezai Karakoç
  • Sen değil naşın hükümdar olsa elyakdır bize/Dönsün etsin taht-ı Osmaniye tabutun cülus - Ahmet Rasim


  • Padişah Abdülhamit sayesinde Batı âlemi, bilhassa Dışişleri teşkilatları; Halifeye, İslâm âleminin Papası gözüyle bakıyorlardı. Onun bu sıfatla kullanabileceği nüfuzdan çekiniyorlar, hattâ korkuyorlardı. - Wanbery
  • Abdülhamit devrinin her 24 saati bin muamma ile doludur. - Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu
  • 1908 Meşrutiyetine kadar İstanbul'da elektrik yasaktı. Sultan Abdülhamit'in vehmi yüzünden. 19 Ağustos'ta cülus donanmasını yağ kandilleri ve havai fişeklerle yapardık. Ertesi günden başlayarak bütün gazetelerde vezir ve paşa konaklarınının donanma haberlerini görmeli idiniz. Sütunlarca. Ufacık mumlu kandillerin adı Kandil-i Süreyya Mesil idi.[3] - Falih Rıfkı Atay
  • Toplumun en büyük haksızlığa uğramış tarihî şahsiyetlerinden biri, II. Abdülhamid’dir. Kendisinden önceki devirlerin ağır yükünü omuzlarında taşıyan, en güvenebileceği adamların ihanetine uğrayan ve dağılmak üzere olan içi dışı düşman dolu bir imparatorluğu 33 yıl sırf zekâ ve hamiyeti ile ayakta tutan bu büyük padişahı katil, kanlı, müstebit, kızıl sultan, cahil ve korkak olarak tanıtılmış, daima aleyhinde işleyen bu propagandanın tesiriyle de böyle tanınmış talihsiz bir insandır.[4] - Nihal Atsız

Kaynaklar

  1. Turgut Özakman, Diriliş-Çanakkale 1915, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2007, s. 126
  2. haberturk.com
  3. Bayrak, Falih Rıfkı Atay, 1970, s.25
  4. Abdülhamid Han (Göksultan)
  • Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu - II. Abdülhamid ve Osmanlı Devleti'ndeki Komitacılar
  • Mustafa Armağan [1]
  • Mustafa Armağan - Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 1-2
  • Yalçın Küçük - Aforizmalar, Aydınlık Zindan
  • Nihal Atsız - Ocak Dergisi, 11. Sayı, 11 Mayıs 1956
  • Necip Fazıl Kısakürek - Ulu Hakan II.Abdülhamid Han

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Commons'da II. Abdülhamid ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.

Vikipedi'de II. Abdülhamid ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.