İlhan İrem: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Frockfrockfrock (mesaj | katkılar)
→‎Hakkında söylenenler: yazım yanlışı
Babatolian (mesaj | katkılar)
+
2. satır: 2. satır:


==Sözleri==
==Sözleri==
*Beğenilerin sığlaşması nedeniyle gerçek [[sanat]] pek çoklarınca ayırt edilemez oldu.<ref name=Milliyet>[http://www.milliyet.com.tr/-magazin-1185650/ Milliyet, 13.01.2010, Erişim tarihi: 20.12.2015]</ref>

* Ben şarkıları söylerken aslında şarkılar beni söylüyor.<ref name=Maro/>
* Ben şarkıları söylerken aslında şarkılar beni söylüyor.<ref name=Maro/>


[[Dosya:(409-365) See (6545721877).jpg|144px|thumb|right| Hiçbir yapay katkı içermeyen, sadece şarkılarla inşa edilmiş bir yol bu.]]
[[Dosya:(409-365) See (6545721877).jpg|144px|thumb|right| Hiçbir yapay katkı içermeyen, sadece şarkılarla inşa edilmiş bir yol bu.]]
* Duyarsızlık cehennemini reddedenlerin kendi cennetlerine kanatlandığı kalabalık bir yol var şimdi. Hiçbir yapay katkı içermeyen, sadece şarkılarla inşa edilmiş bir yol bu. [[Düşünce]]nin sınırsızlığınca, yolcusunu her defasında derinlerdeki başka başka uzak ülkelere götüren şarkılar.<ref name=Maro/>
* Duyarsızlık cehennemini reddedenlerin kendi cennetlerine kanatlandığı kalabalık bir yol var şimdi. Hiçbir yapay katkı içermeyen, sadece şarkılarla inşa edilmiş bir yol bu. [[Düşünce]]nin sınırsızlığınca, yolcusunu her defasında derinlerdeki başka başka uzak ülkelere götüren şarkılar.<ref name=Maro/>

*[[Duygu]]ları ucundan tutan teknoloji [[insan]]larının, bu [[hayat]]ın her zerresine yayılmış kuru görüntüler ve baştan savmalık içinde aşk yaşamaları mümkün değil. O nedenle bazı özel kişilikler dışında gençlerin ‘[[aşk]]’ diye yaşadıkları bir şuursuzluk hali.<ref name=Milliyet/>


[[Dosya:Antep erased2.jpg|144px|thumb|right|Düşüncelerim, ruhum ve bütün anlamlar sessizlikte şekilleniyor. Kainatın fısıltılarını sessizlikte duyuyorum.]]
[[Dosya:Antep erased2.jpg|144px|thumb|right|Düşüncelerim, ruhum ve bütün anlamlar sessizlikte şekilleniyor. Kainatın fısıltılarını sessizlikte duyuyorum.]]
21. satır: 25. satır:


* Türk pop müziğinin çıkışı olarak görüyorum ben rock temalarını. Eğer son birkaç yıldan beri yakalanan ritimler arabesk [[müzik]] ile sulandırılmazsa o zaman Türk pop müziği için bir çıkış olabilir diye görüyorum.<ref>[https://www.youtube.com/watch?v=4-AH0EYProk Youtube, Kanal D röportajı, (1994), Erişim tarihi: 24.11.2015]</ref>
* Türk pop müziğinin çıkışı olarak görüyorum ben rock temalarını. Eğer son birkaç yıldan beri yakalanan ritimler arabesk [[müzik]] ile sulandırılmazsa o zaman Türk pop müziği için bir çıkış olabilir diye görüyorum.<ref>[https://www.youtube.com/watch?v=4-AH0EYProk Youtube, Kanal D röportajı, (1994), Erişim tarihi: 24.11.2015]</ref>

*Ürettiklerim ve [[gerçek]] [[hayat]]ımla bir [[evren|kainat]] gezginiyim. Ama bu hassas coğrafyada yaşayan bir sanatçı olarak, üzerinde yaşadığım topraklara olan sorumluluklarımı gözardı edemem. Düşlenen cennetlere rüya alemlerinden transit olarak geçilmiyor. Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne inanan, [[laiklik|laik]], [[demokrasi|demokratik]], [[Atatürkçülük|Kemalist]], anti emperyalist bir yurtseverim. Bu benim [[dünya]] görüşümdür. Kimseyi ilgilendirmemesi gerektiği gibi, kimsenin [[düşünce|düşünsel]] yapısı ve [[hayat|yaşam]] şekli de başkalarını ilgilendirmez. Çalıştığım kişilerde, müzisyenlerimde, her türlü eğilime, tercihe sahip insan vardır.<ref name=Milliyet/>

*[[İnsan]]ların özü, ne kadar insan olduğu önemlidir. Asla kimlik gözetmem. Ancak bir kırmızı çizgim var. [[Mustafa Kemal Atatürk]]’ü sevmeyen kişilere güvenmem. Bence Atatürk’ü sevmeyen bir kişi vefa duygusundan yoksun demektir. Vefa duygusu taşımayan kişiler [[vicdan]]a sahip değildir. Vicdanı olmayanlar kendilerini, hayatlarını, başkalarını, çevrelerini, giderek [[dünya]]yı [[evren]]sel boyutlarda [[sevgi|sevemez]]ler.<ref name=Milliyet/>

*Üzerindeki akıllı canlıların büyük aptallıkları nedeniyle [[Dünya]] kaybedilmiş gezegene dönüşüyor. [[İnsan]]lığın geldiği nokta [[Tanrı]]’yı bile şaşırtan bir fiyaskodur.<ref name=Milliyet/>

[[Dosya:Lake mapourika NZ.jpeg|144px|thumb|right|Yalnızca eserlerime ve olağanüstü dinleyicime güveniyorum.]]
*Yalnızca eserlerime ve olağanüstü dinleyicime güveniyorum.<ref name=Milliyet/>


* 17 yaşında kendi şarkılarımı söylemek için yola çıktım. Yapıtlarımdaki [[müzik]]al kurgu, [[şiir]]sel ve düşünsel boyutlar, albüm kapaklarından yansıyan vizyonlarla içiçe geçerek bir anlam bütünlüğü oluşturuyor. Çok geniş bir ruhsal alana yayılan “İlhan İrem Müziği” yapıyorum. Zamansız, mekansız vuslatlarda.<ref name=ReferansA/>
* 17 yaşında kendi şarkılarımı söylemek için yola çıktım. Yapıtlarımdaki [[müzik]]al kurgu, [[şiir]]sel ve düşünsel boyutlar, albüm kapaklarından yansıyan vizyonlarla içiçe geçerek bir anlam bütünlüğü oluşturuyor. Çok geniş bir ruhsal alana yayılan “İlhan İrem Müziği” yapıyorum. Zamansız, mekansız vuslatlarda.<ref name=ReferansA/>

20.25, 27 Kasım 2015 tarihindeki hâli

İlhan İrem (d. 1 Nisan 1955, Bursa), Türk şarkıcı, besteci, söz yazarı, şair ve yazar.

Sözleri

  • Beğenilerin sığlaşması nedeniyle gerçek sanat pek çoklarınca ayırt edilemez oldu.[1]
  • Ben şarkıları söylerken aslında şarkılar beni söylüyor.[2]
Hiçbir yapay katkı içermeyen, sadece şarkılarla inşa edilmiş bir yol bu.
  • Duyarsızlık cehennemini reddedenlerin kendi cennetlerine kanatlandığı kalabalık bir yol var şimdi. Hiçbir yapay katkı içermeyen, sadece şarkılarla inşa edilmiş bir yol bu. Düşüncenin sınırsızlığınca, yolcusunu her defasında derinlerdeki başka başka uzak ülkelere götüren şarkılar.[2]
  • Duyguları ucundan tutan teknoloji insanlarının, bu hayatın her zerresine yayılmış kuru görüntüler ve baştan savmalık içinde aşk yaşamaları mümkün değil. O nedenle bazı özel kişilikler dışında gençlerin ‘aşk’ diye yaşadıkları bir şuursuzluk hali.[1]
Düşüncelerim, ruhum ve bütün anlamlar sessizlikte şekilleniyor. Kainatın fısıltılarını sessizlikte duyuyorum.
  • Düşüncelerim, ruhum ve bütün anlamlar sessizlikte şekilleniyor. Kainatın fısıltılarını sessizlikte duyuyorum.[2]
  • Gönlümüzün müziğini yaptık… Gönlümüzün renkleriyle boyadık gökyüzünü.[3]
  • Karabulutlar üstümüze çökse de bir anda paramparça dağılacaklar. Bulutlar geldikleri gibi giderler oysa güneş hep vardır.[4]
  • Rüzgarlara kapılmamayı, kendimiz olmayı, gönlümüzün peşinden gitmeyi öğrendik.[3]
  • Sadece şarkılarda ve yüreği ötelerde atan insanların ruhlarında yaşıyor artık aşk. Üzerinde yaşayanların cehenneme çevirdiği bu dünyayı çoktan bırakıp gitti. Aşk dünyayı terk etti.[2]
  • Sevgiler bir bir buharlaşırken artık biliyorduk; Aydınlık yolculuğunu terketmeyen bir avuç insan dışında, herkesin ama herkesin bir kaynama noktası vardı. Dünyanın ar damarı patlamıştı![3]
  • Türk pop müziğinin çıkışı olarak görüyorum ben rock temalarını. Eğer son birkaç yıldan beri yakalanan ritimler arabesk müzik ile sulandırılmazsa o zaman Türk pop müziği için bir çıkış olabilir diye görüyorum.[5]
  • Ürettiklerim ve gerçek hayatımla bir kainat gezginiyim. Ama bu hassas coğrafyada yaşayan bir sanatçı olarak, üzerinde yaşadığım topraklara olan sorumluluklarımı gözardı edemem. Düşlenen cennetlere rüya alemlerinden transit olarak geçilmiyor. Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne inanan, laik, demokratik, Kemalist, anti emperyalist bir yurtseverim. Bu benim dünya görüşümdür. Kimseyi ilgilendirmemesi gerektiği gibi, kimsenin düşünsel yapısı ve yaşam şekli de başkalarını ilgilendirmez. Çalıştığım kişilerde, müzisyenlerimde, her türlü eğilime, tercihe sahip insan vardır.[1]
  • İnsanların özü, ne kadar insan olduğu önemlidir. Asla kimlik gözetmem. Ancak bir kırmızı çizgim var. Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmeyen kişilere güvenmem. Bence Atatürk’ü sevmeyen bir kişi vefa duygusundan yoksun demektir. Vefa duygusu taşımayan kişiler vicdana sahip değildir. Vicdanı olmayanlar kendilerini, hayatlarını, başkalarını, çevrelerini, giderek dünyayı evrensel boyutlarda sevemezler.[1]
  • Üzerindeki akıllı canlıların büyük aptallıkları nedeniyle Dünya kaybedilmiş gezegene dönüşüyor. İnsanlığın geldiği nokta Tanrı’yı bile şaşırtan bir fiyaskodur.[1]
Yalnızca eserlerime ve olağanüstü dinleyicime güveniyorum.
  • Yalnızca eserlerime ve olağanüstü dinleyicime güveniyorum.[1]
  • 17 yaşında kendi şarkılarımı söylemek için yola çıktım. Yapıtlarımdaki müzikal kurgu, şiirsel ve düşünsel boyutlar, albüm kapaklarından yansıyan vizyonlarla içiçe geçerek bir anlam bütünlüğü oluşturuyor. Çok geniş bir ruhsal alana yayılan “İlhan İrem Müziği” yapıyorum. Zamansız, mekansız vuslatlarda.[4]

Hakkında söylenenler

  • İlhan İrem'i, aramızdan ayrılan Çiğdem Talu'nun evinde tanıdım. Tanıdığım ana dek, yaptıklarını zevkle ve takdirle izlemiştim. İlhan'ın çalışmalarını takdir ediyordum, çünkü, yapıtlarıyla bir "idol" olmayı başarmıştı. Kişiliği beni pek fazla şaşırtmadı, olduğu gibi görünen, yerinde mütevazı, yerinde kabaran bir kişiliğe sahipti.[6] ~ Melih Kibar

Kaynakça

Dış bağlantılar

İlhan İrem ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.