Vizontele: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Diyapazon (mesaj | katkılar)
k Kategori:Filmler kaldırıldı (HotCat)
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
===Briket===
*'''Şafak Sezer:''' Baba! Duvarı yıkmışlar bi de priketleri kırmışlar, duvarı yıktınız bari priketleri kırmayın, şimdi priketleri kırmamış olsalar insan aynı priketle yine yapar ama şimdi gel görki (Pat, tokat vurur babası) Hayır baba ben priketler açısından söylemiştim..
''(Sinemacı Latif, evlerin damlarından film izlenmesini engellemek için iki metre kadar yükselttiği duvarın birileri tarafından kırılarak eski haline getirildiğini görür, şoke olur)''


'''Latif:''' Ula?! Ulaaaaaannn!!! Ulan kim yaptı lan bunu?! (Başkan'ın evine doğru bakarak) Kim yaptı lan bunu?! Kiiimmmm!!!
*'''Şafak Sezer:''' Baba! Akü yok. <br> '''Cezmi Baskın:''' Şarjı mi bitmiş la ? Tabi farları açık bırakırsan öyle, olur böyle! <br> '''Şafak Sezer:''' Baba Akü komple yok çalmışlar. <br> '''Cezmi Baskın:''' (bardağı fırlatır) Vıyyy <br> '''Şafak Sezer:''' Kaputu açmışlar bi de aküyü çalmışlar, kaputu açtınız bari aküyü çalmayın, aküyü çalmamış olsalar...
'''Veli:''' Baba! Duvarı yıkmışlar bi de priketleri kırmışlar, duvarı yıktınız bari priketleri kırmayın, şimdi priketleri kırmamış olsalar insan aynı priketle yine yapar ama şimdi gel gör ki...


''(Babası Veli'ye bir tokat atar)''
*'''Yılmaz Erdoğan:''' Ne yapıyorsun la tezgahtar Yaşar ? <br> '''Serhat Özcan:''' hiiç. <br> '''Yılmaz Erdoğan:''' Hiçbir iş değildir ki ? Ne yapıyorsun ? Hiç, Hiç yapılır mı hiç ehi ehi..


'''Veli:''' Hayır baba ben priketler açısından söylemiştim..
*'''Altan Erkekli:'''İnsan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan. Ama biz bilirizki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünya'nın en güzel yeridir. Ama Dünya'nın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya'nın en güzel yeri değildir...
*'''Cezmi Baskın:'''[Televizyonun karıncalı göstermesi üzerine] Aaaa! Bu nedir? Yoksa karıncalar film çevirmiş.{İkinci denenmede de televizyonun çekmemesi üzerine} Bu karıncaların filmi de amma uzunmuş be! Günlerdir devam ediyor.
*'''Cem Yılmaz:''' Çok beğenilince devamını çevirmişler herhâlde!
*'''Cem Yılmaz:''' Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?
*'''Yılmaz Erdoğan:''' (Güvercinlerine söylüyor) Yiyip içip sıçmaktan başka bildiğiniz yok, içinizde takla atmayan güvercinler var, kendini keklik zannedenler var, siz taklacı güvercinisiniz kardeşim; içinizde koca bir günü iki taklayla savuşturanlar var, hangilerinizden bahsettiğimi sizde çok iyi biliyorsunuz, ama ben burda isim verip hiçbirinizi arkadaşlarınızın içinde küçük düşürmek istemiyorum ama bu böyle gitmez kardeşim, bu böyle gitmez..
*'''Yılmaz Erdoğan:''' Geçen yıl ben senin radyonu yapmadım mı?Sende bana bugün git yarın gel demedin mi?Bir senedir gidiyorum geliyırum vermiyorsun paramı yav.
*'''Yılmaz Erdoğan:''' Şerefsizim benim aklıma gelmişti, gerçek. Koş!<br>


===Akü===
*'''Cem Yılmaz:''' Reis Bey sözlerinize dikkat edin. Karşınızda Bedri Ağa'nın torunu var...
''(Veli sinemaya yeni gelen filmin tanıtımını yapmak için arabaya biner ama bir türlü çalıştıramaz. Kaputu açıp baktığında akünün yerinde olmadığını görerek şoke olur)''
*'''Altan Erkekli:''' Bedri Ağa?! Katırcı Bedri ne zamandan beri ağa olmuş?

*'''Cem Yılmaz:''' Adamın katırlara karşı özel bir ilgisi vardı. Ne yani hayvan sevgisi olan bir insan ağa olamaz mı?
'''Veli:''' Baba! Akü yok.
'''Nazif:''' Şarjı mi bitmiş la ? E tabii! Farları açık bırakırsan öyle, olur böyle!
'''Veli:''' Baba akü komple yok çalmışlar.
'''Nazif:''' (Elindeki çay bardağını fırlatır) Vıyyy!
'''Şafak Sezer:''' Hee! Kaputu açmışlar bi de aküyü çalmışlar, kaputu açtınız bari aküyü çalmayın, aküyü çalmamış olsalar...

''(Nazif Veli'ye ters ters bakar, Veli susar)''

===Hiç yapılır mı hiç?===
'''Deli Emin:''' Ne yapıyorsun la tezgahtar Yaşar?
'''Yaşar:''' Hiiç.
'''Deli Emin:''' Hiç? Hiç bir iş değildir ki? Ne yapıyorsun, hiç... Hiç yapılır mı hiç? İhi! Bana bak sen vezirle filin hikayesini biliyor musun?
'''Yaşar:''' Evet?
'''Deli Emin:''' Vezirle kaplumbağa?
'''Yaşar:''' Evet?
'''Deli Emin:''' Yalnız vezir?
(Yaşar boş boş bakar)
'''Deli Emin:''' Heee onu bilemezsin çünkü onu ben de yeni uydur... Eee.. Yeni öğrendim, gel bak sana anlatayım...
''(Deli Emin göz koyduğu takım elbiseye çaktırmadan bir bakış atarken içeri girerler)''

===İnsan memleketini niye sever?===
'''Belediye Başkanı:''' İnsan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan... Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünya'nın en güzel yeridir. Ama Dünya'nın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya'nın en güzel yeri değildir...

===Karıncalı görüntü===
'''Latif:'''''(Televizyonun karıncalı göstermesi üzerine)'' Aha! Bu nedir? Yoksa karıncalar film çevirmiş?!
''
(İkinci denenmede de televizyonun çekmemesi üzerine)''

Bu karıncaların filmi de amma uzunmuş be! Günlerdir devam ediyor! (Gülüşmeler)

'''Fikri:''' Çok beğenilince devamını çevirmişler herhâlde! ''(Şiddetli kahkahalar. Bu sırada Özel İdare Müdürü Basri'nin bile önündeki adamın arkasına saklanarak kıs kıs güldüğü görülür)''

===Zeki Müren===
'''Belediye Başkanı:''' Bu, radyonun resimlisidir! Radyoda [[Zeki Müren]]'i dinliyorsunuz ya, işte onu dinlerken, hem dinleyecek, hem de göreceksiniz!
'''Fikri:''' '''''Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi?'''''

''(Başkan şaşalar, ama hemen durumu toparlar)''

'''Belediye Başkanı:''' Vallahi o kadarını ben de bilmiyorum...
'''Engin:''' Eğer görüyorsa iyi değil. Ev hali bu kardeşim, insan icabında donla geziyor!
'''Cesim:''' Yahu, Zeki Müren hadi neyse, şarkıcıdır. Acans (ajans=haber bülteni) saatlerinde ne olacak?. İcabında başbakan çıkaaar, reisicumhur (cumhurbaşkanı) çıkaaar, insan her dakka böyle takım elbiseyle dolaşamaz ki!
'''Belediye Başkanı:''' ''(Patlar)'' Yahu saçmalamayın be! ''(Cesim bu şiddetli tepkiyle yerinden zıplar)'' Sinemada artisler sizi görüyor mu?
'''Cesim:''' ''(Şoke olmuş halde)'' Görmüyor mu?!
'''Belediye Başkanı:''' Görmüyor tabii! İşte bu vizontele de sinema gibi olacak. Yani artık her evde bir sinema olacak!

''(Başkanın bu sözüyle halk olayı daha net kavrar, sevinir. Sinemacı Latif ise sinire keser)''

===Deli Emin ve güvercinleri===
'''Deli Emin:''' ''(Bir yandan güvercinleri yemlerken bir yandan tam bir öğretmen edasıyla söylenir)'' Yiyip içip sıçmaktan başka bildiğiniz yok! İçinizde takla atmayan güvercinler var! Kendini keklik zannedenler var! Siz taklacı güvercinisiniz kardeşim! İçinizde koca bir günü iki taklayla savuşturanlar var! Hangilerinizden bahsettiğimi siz de çok iyi biliyorsunuz ama, ben burda isim verip hiç birinizi arkadaşlarınızın içinde küçük düşürmek istemiyorum. Ama bu böyle gitmez kardeşim, bu böyle gitmez!
==="Şerefsizim aklıma gelmişti!"===
'''Nazif:''' Emin abi, ne diyorsun yapacak mısın aleti?
'''Deli Emin:''' ''(Heyecanla döner)'' Ne aleti!
'''Nazif:''' ''(Güler)'' Alet deyince nasıl deliriyorsun değil mi?
'''Deli Emin:''' Lan boş boş konuşma işe yaramaz! Ne aleti!
'''Nazif:''' Vizontele...
'''Deli Emin:''' Ney? Ne ki o?
'''Nazif:''' Ya aslında kimse ne olduğunu bilmiyor ama... Babam dedi ki... Radyonun resimlisiymiş.
*'''Deli Emin:''' ''(İrkilir)'' Radyonun resimlisi mi? Resimli radyo mu? Yaptılar mı sonunda? '''''Şerefsizim benim aklıma gelmişti!''''' Gerçek! De yürü! ''(Koşar)''<br>

===Fikri ve Başkan===
'''Fikri:''' Reis Bey sözlerinize dikkat edin. Karşınızda Bedri Ağa'nın torunu var!...
'''Başkan:''' Bedri Ağa?! ''"Katırcı Bedri"'' ne zamandan beri ağa olmuş?
'''Fikri:''' Yav hayvansever bir insandan ağa olamaz mı? Böyle bir kaide mi var? Katırları seviyordu rahmetli!
'''Başkan:''' Fikrii! Kendin çalışmıyorsun, bari benim çalışmama mani olma!
'''Fikri:''' ''(Kalkar ama bir yandan da mırıldanır)'' Bari bir avans alsaydık yaa...
'''Başkan:''' ''(Sertçe)'' Fikriiiiiii!!!
Fikri: ''(Kırgın)'' Tamam başkan kızma gidiyoruz... ''(Hafif diklenerek)'' Yalnız benden de hizmet falan bekleme! İşçiler bedava çalışmıyor!
'''Başkan:''' O zaman git, o para yedirdiğin karılardan paraları topla, götür işçilere dağıt!
'''Fikri:''' Allah Allaaaah!... Tutturdu bi karı meselesi yaa!


{{Vikipedi|Vizontele}}
{{Vikipedi|Vizontele}}

07.56, 17 Eylül 2015 tarihindeki hâli

Briket

(Sinemacı Latif, evlerin damlarından film izlenmesini engellemek için iki metre kadar yükselttiği duvarın birileri tarafından kırılarak eski haline getirildiğini görür, şoke olur)

Latif: Ula?! Ulaaaaaannn!!! Ulan kim yaptı lan bunu?! (Başkan'ın evine doğru bakarak) Kim yaptı lan bunu?! Kiiimmmm!!! Veli: Baba! Duvarı yıkmışlar bi de priketleri kırmışlar, duvarı yıktınız bari priketleri kırmayın, şimdi priketleri kırmamış olsalar insan aynı priketle yine yapar ama şimdi gel gör ki...

(Babası Veli'ye bir tokat atar)

Veli: Hayır baba ben priketler açısından söylemiştim..

Akü

(Veli sinemaya yeni gelen filmin tanıtımını yapmak için arabaya biner ama bir türlü çalıştıramaz. Kaputu açıp baktığında akünün yerinde olmadığını görerek şoke olur)

Veli: Baba! Akü yok. Nazif: Şarjı mi bitmiş la ? E tabii! Farları açık bırakırsan öyle, olur böyle! Veli: Baba akü komple yok çalmışlar. Nazif: (Elindeki çay bardağını fırlatır) Vıyyy! Şafak Sezer: Hee! Kaputu açmışlar bi de aküyü çalmışlar, kaputu açtınız bari aküyü çalmayın, aküyü çalmamış olsalar...

(Nazif Veli'ye ters ters bakar, Veli susar)

Hiç yapılır mı hiç?

Deli Emin: Ne yapıyorsun la tezgahtar Yaşar? Yaşar: Hiiç. Deli Emin: Hiç? Hiç bir iş değildir ki? Ne yapıyorsun, hiç... Hiç yapılır mı hiç? İhi! Bana bak sen vezirle filin hikayesini biliyor musun? Yaşar: Evet? Deli Emin: Vezirle kaplumbağa? Yaşar: Evet? Deli Emin: Yalnız vezir? (Yaşar boş boş bakar) Deli Emin: Heee onu bilemezsin çünkü onu ben de yeni uydur... Eee.. Yeni öğrendim, gel bak sana anlatayım... (Deli Emin göz koyduğu takım elbiseye çaktırmadan bir bakış atarken içeri girerler)

İnsan memleketini niye sever?

Belediye Başkanı: İnsan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan... Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünya'nın en güzel yeridir. Ama Dünya'nın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya'nın en güzel yeri değildir...

Karıncalı görüntü

Latif:(Televizyonun karıncalı göstermesi üzerine) Aha! Bu nedir? Yoksa karıncalar film çevirmiş?! (İkinci denenmede de televizyonun çekmemesi üzerine)

Bu karıncaların filmi de amma uzunmuş be! Günlerdir devam ediyor! (Gülüşmeler)

Fikri: Çok beğenilince devamını çevirmişler herhâlde! (Şiddetli kahkahalar. Bu sırada Özel İdare Müdürü Basri'nin bile önündeki adamın arkasına saklanarak kıs kıs güldüğü görülür)

Zeki Müren

Belediye Başkanı: Bu, radyonun resimlisidir! Radyoda Zeki Müren'i dinliyorsunuz ya, işte onu dinlerken, hem dinleyecek, hem de göreceksiniz! Fikri: Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi?

(Başkan şaşalar, ama hemen durumu toparlar)

Belediye Başkanı: Vallahi o kadarını ben de bilmiyorum... Engin: Eğer görüyorsa iyi değil. Ev hali bu kardeşim, insan icabında donla geziyor! Cesim: Yahu, Zeki Müren hadi neyse, şarkıcıdır. Acans (ajans=haber bülteni) saatlerinde ne olacak?. İcabında başbakan çıkaaar, reisicumhur (cumhurbaşkanı) çıkaaar, insan her dakka böyle takım elbiseyle dolaşamaz ki! Belediye Başkanı: (Patlar) Yahu saçmalamayın be! (Cesim bu şiddetli tepkiyle yerinden zıplar) Sinemada artisler sizi görüyor mu? Cesim: (Şoke olmuş halde) Görmüyor mu?! Belediye Başkanı: Görmüyor tabii! İşte bu vizontele de sinema gibi olacak. Yani artık her evde bir sinema olacak!

(Başkanın bu sözüyle halk olayı daha net kavrar, sevinir. Sinemacı Latif ise sinire keser)

Deli Emin ve güvercinleri

Deli Emin: (Bir yandan güvercinleri yemlerken bir yandan tam bir öğretmen edasıyla söylenir) Yiyip içip sıçmaktan başka bildiğiniz yok! İçinizde takla atmayan güvercinler var! Kendini keklik zannedenler var! Siz taklacı güvercinisiniz kardeşim! İçinizde koca bir günü iki taklayla savuşturanlar var! Hangilerinizden bahsettiğimi siz de çok iyi biliyorsunuz ama, ben burda isim verip hiç birinizi arkadaşlarınızın içinde küçük düşürmek istemiyorum. Ama bu böyle gitmez kardeşim, bu böyle gitmez!

"Şerefsizim aklıma gelmişti!"

Nazif: Emin abi, ne diyorsun yapacak mısın aleti? Deli Emin: (Heyecanla döner) Ne aleti! Nazif: (Güler) Alet deyince nasıl deliriyorsun değil mi? Deli Emin: Lan boş boş konuşma işe yaramaz! Ne aleti! Nazif: Vizontele... Deli Emin: Ney? Ne ki o? Nazif: Ya aslında kimse ne olduğunu bilmiyor ama... Babam dedi ki... Radyonun resimlisiymiş.

  • Deli Emin: (İrkilir) Radyonun resimlisi mi? Resimli radyo mu? Yaptılar mı sonunda? Şerefsizim benim aklıma gelmişti! Gerçek! De yürü! (Koşar)

Fikri ve Başkan

Fikri: Reis Bey sözlerinize dikkat edin. Karşınızda Bedri Ağa'nın torunu var!... Başkan: Bedri Ağa mı?! "Katırcı Bedri" ne zamandan beri ağa olmuş? Fikri: Yav hayvansever bir insandan ağa olamaz mı? Böyle bir kaide mi var? Katırları seviyordu rahmetli! Başkan: Fikrii! Kendin çalışmıyorsun, bari benim çalışmama mani olma! Fikri: (Kalkar ama bir yandan da mırıldanır) Bari bir avans alsaydık yaa... Başkan: (Sertçe) Fikriiiiiii!!! Fikri: (Kırgın) Tamam başkan kızma gidiyoruz... (Hafif diklenerek) Yalnız benden de hizmet falan bekleme! İşçiler bedava çalışmıyor! Başkan: O zaman git, o para yedirdiğin karılardan paraları topla, götür işçilere dağıt! Fikri: Allah Allaaaah!... Tutturdu bi karı meselesi yaa!

Vizontele ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.