Turist: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
Ugkadak (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
Başrollerini '''''[[w:Angelina Jolie|Angelina Jolie]]''''' ve '''''[[w:Johnny Depp|Johnny Depp]]''''' 'in oynadığı 2010 yılı yapımlı film.

{{Sinema filmi
{{Sinema filmi
| Film adı = The Tourist
| Film adı = The Tourist
16. satır: 18. satır:
|}}
|}}


==Diyaloglar==
*+Sizi Venedik’e getiren nedir? - Casus romanlarını sen okuyorsun,bense trendeki gizemli kadınım.Bana hikayemi anlat. + Tamam
:'''Frank Tupelo''': Sizi Venedik’e getiren nedir?
Belki bir diplomatik ataşe olabilirsiniz.Veya belki de Doğu Almanya’lı…Babası kaçırılmış bir bayansınız.Ve birisi size bir şey çalmanız içinşantaj yapıyor.Bir mikro filmi çalmanız için,çoğu zaman işin içinde mikro film vardır.+Neyle karşılaşacağım? -Tehlike? + Ama büyük ihtimalle ilk iki bölüm içinde vuruluyorsunuz. -Hayatımda bir erkek var mı? + Bekleyip görmek lazım…
:'''Elise Clifton-Ward''': Casus romanlarını sen okuyorsun,bense trendeki gizemli kadınım.Bana hikayemi anlat.
*- Beni yemeğe davet et, Frank. +Ne? Benimle yemek yer misin? -Kadınlar soruları sevmez. + Yemekte bana eşlik et.- Fazla talepkar.+ Yemekte bana eşlik eder misin?- Başka bir soru daha. +Yemek yiyeceğim.İstersen bana eşlik edebilirsin.
:'''Frank Tupelo''': Tamam, belki bir diplomatik ataşe olabilirsiniz. Veya belki de Doğu Almanya’lı…Babası kaçırılmış bir bayansınız.Ve birisi size bir şey çalmanız için şantaj yapıyor. Bir mikro filmi çalmanız için,çoğu zaman işin içinde mikro film vardır.
*- Bana, cinayet ihbarı yapacağınız söylendi.+Cinayet teşebbüsü. -Ortada ciddi bir durum yok.+Tabii yok.Cinayete göre küçümsenir tabii.Ama oda servisinin yaptığını düşünürseniz oldukça ciddi bir durumdur.+Bir polis memuruna saldırmışsınız.+ O bir kazaydı.- Memur aynı fikirde değil…
:'''Elise Clifton-Ward''': Neyle karşılaşacağım?
*+İyi görünüyor muyum? – Evet. -Her zamanki gibi.+Her zaman nasıl ki? -Çok güzel.
:'''Frank Tupelo''': Tehlike? Ama büyük ihtimalle ilk iki bölüm içinde vuruluyorsunuz.
*Alexander benim için bir oğul gibiydi.Onu sevmiştim.Zeki, şakacı, saygısız puşt herif.Onunla aramızda bir bağ olduğunu bile düşünüyordum.Sonraki hamlesini tahmin edememek büyük keyif veriyordu.Ta ki bir gün o şeyi yaptığında…Bana hiç keyif vermedi…
:'''Elise Clifton-Ward''': Hayatımda bir erkek var mı?
*Adalet sistemimiz o kadar tuhaf ki bir adam karımla yattığında onu ve karımı öldürüyorum ama bedelini ödemiyorum.
:'''Frank Tupelo''': Bekleyip görmek lazım…


:'''Elise Clifton-Ward''': Beni yemeğe davet et, Frank.
:'''Frank Tupelo''': Ne? Benimle yemek yer misin?
:'''Elise Clifton-Ward''': Kadınlar soruları sevmez.
:'''Frank Tupelo''': Yemekte bana eşlik et.
:'''Elise Clifton-Ward''': Fazla talepkar.
:'''Frank Tupelo''': Yemekte bana eşlik eder misin?
:'''Elise Clifton-Ward''': Başka bir soru daha.
:'''Frank Tupelo''': Yemek yiyeceğim.İstersen bana eşlik edebilirsin.

* - Bana, cinayet ihbarı yapacağınız söylendi.
+ Cinayet teşebbüsü.
- Ortada ciddi bir durum yok.
+ Tabii yok.Cinayete göre küçümsenir tabii.Ama oda servisinin yaptığını düşünürseniz oldukça ciddi bir durumdur.
- Bir polis memuruna saldırmışsınız.
+ O bir kazaydı.
- Memur aynı fikirde değil…

:'''Elise Clifton-Ward''': İyi görünüyor muyum?
:'''Frank Tupelo''': Evet. Her zamanki gibi.
:'''Elise Clifton-Ward''': Her zaman nasıl ki?
:'''Frank Tupelo''': Çok güzel.

* Alexander benim için bir oğul gibiydi.Onu sevmiştim.Zeki, şakacı, saygısız puşt herif.Onunla aramızda bir bağ olduğunu bile düşünüyordum.Sonraki hamlesini tahmin edememek büyük keyif veriyordu.Ta ki bir gün o şeyi yaptığında…Bana hiç keyif vermedi…
* Adalet sistemimiz o kadar tuhaf ki bir adam karımla yattığında onu ve karımı öldürüyorum ama bedelini ödemiyorum.
Buna tutku cinayeti deniyor.Fakat benim tutkum sahip olduğum her şeyi kapsıyor.Onlar, benim.Beni temsil ediyorlar.
Buna tutku cinayeti deniyor.Fakat benim tutkum sahip olduğum her şeyi kapsıyor.Onlar, benim.Beni temsil ediyorlar.
Yani birisi benden çalarsa, onu karısını, çocuklarını ve annesini öldürürüm.Hatta aile doktorunu bile öldürebilirim.
Yani birisi benden çalarsa, onu karısını, çocuklarını ve annesini öldürürüm.Hatta aile doktorunu bile öldürebilirim.

14.28, 31 Aralık 2013 tarihindeki hâli

Başrollerini Angelina Jolie ve Johnny Depp 'in oynadığı 2010 yılı yapımlı film.

The Tourist
{{{Film afişi}}}
Yönetmen Florian Henckel von Donnersmarck
Yapımcı Roger Birnbaum, Jonathan Glickman, Gary Barber, Tim Headington, Graham King, Lloyd Phillips
Senaryo yazarı Florian Henckel von Donnersmarck, Christopher McQuarrie, Julian Fellowes, Jeffrey Nachmanoff, William Wheeler
Yazar {{{Yazar}}}
Oyuncular Johnny Depp, Angelina Jolie, Paul Bettany, Rufus Sewell, Raoul Bova, Timothy Dalton, Steven Robertson, Ralf Moeller, Clément Sibony, Daniele Pecci, Steven Berkoff, Alessio Boni, Christian De Sica, François Vincentelli, Jean-marie Lamour, Julien Baumgartner, Bruno Wolkowitch, Igor Jijikine, Marc Ruchmann, Mhamed Arezki, Nino Frassica, Vladimir Tevlovski
Görüntü yönetmeni
Görüntüler
Kurgu
Müzik Gabriel Yared
Gösterim tarihi {{{Gösterim tarihi}}}
Yapım yılı, ülkesi 2009-2010, ABD
Yapım şirketi {{{Yapım şirketi}}}
Dağıtım şirketi {{{Dağıtım şirketi}}}
Süre 1 saat 44 dk
Dil {{{Dil}}}
Diğer adlar {{{Diğer adlar}}}
Bütçe {{{Bütçe}}}
IMDb sayfası

Diyaloglar

Frank Tupelo: Sizi Venedik’e getiren nedir?
Elise Clifton-Ward: Casus romanlarını sen okuyorsun,bense trendeki gizemli kadınım.Bana hikayemi anlat.
Frank Tupelo: Tamam, belki bir diplomatik ataşe olabilirsiniz. Veya belki de Doğu Almanya’lı…Babası kaçırılmış bir bayansınız.Ve birisi size bir şey çalmanız için şantaj yapıyor. Bir mikro filmi çalmanız için,çoğu zaman işin içinde mikro film vardır.
Elise Clifton-Ward: Neyle karşılaşacağım?
Frank Tupelo: Tehlike? Ama büyük ihtimalle ilk iki bölüm içinde vuruluyorsunuz.
Elise Clifton-Ward: Hayatımda bir erkek var mı?
Frank Tupelo: Bekleyip görmek lazım…


Elise Clifton-Ward: Beni yemeğe davet et, Frank.
Frank Tupelo: Ne? Benimle yemek yer misin?
Elise Clifton-Ward: Kadınlar soruları sevmez.
Frank Tupelo: Yemekte bana eşlik et.
Elise Clifton-Ward: Fazla talepkar.
Frank Tupelo: Yemekte bana eşlik eder misin?
Elise Clifton-Ward: Başka bir soru daha.
Frank Tupelo: Yemek yiyeceğim.İstersen bana eşlik edebilirsin.
  • - Bana, cinayet ihbarı yapacağınız söylendi.
 + Cinayet teşebbüsü. 
 - Ortada ciddi bir durum yok.
 + Tabii yok.Cinayete göre küçümsenir tabii.Ama oda servisinin yaptığını düşünürseniz oldukça ciddi bir durumdur.
 - Bir polis memuruna saldırmışsınız.
 + O bir kazaydı.
 - Memur aynı fikirde değil…
Elise Clifton-Ward: İyi görünüyor muyum?
Frank Tupelo: Evet. Her zamanki gibi.
Elise Clifton-Ward: Her zaman nasıl ki?
Frank Tupelo: Çok güzel.
  • Alexander benim için bir oğul gibiydi.Onu sevmiştim.Zeki, şakacı, saygısız puşt herif.Onunla aramızda bir bağ olduğunu bile düşünüyordum.Sonraki hamlesini tahmin edememek büyük keyif veriyordu.Ta ki bir gün o şeyi yaptığında…Bana hiç keyif vermedi…
  • Adalet sistemimiz o kadar tuhaf ki bir adam karımla yattığında onu ve karımı öldürüyorum ama bedelini ödemiyorum.

Buna tutku cinayeti deniyor.Fakat benim tutkum sahip olduğum her şeyi kapsıyor.Onlar, benim.Beni temsil ediyorlar. Yani birisi benden çalarsa, onu karısını, çocuklarını ve annesini öldürürüm.Hatta aile doktorunu bile öldürebilirim.

Kaynakça