Tevfik Fikret: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
k +1 |
k + |
||
18. satır: | 18. satır: | ||
* Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır. |
* Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır. |
||
* Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır. |
* Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır. |
||
* Ve kendi hüsnümü başlardım önce sevmekten.<br>Bu ruh için bir hak:<br>Biraz da kendini sevmek değil midir yaşamak! |
|||
**(''Rübab-ı Şikeste'') |
|||
* Yiyin efendiler yiyin! Bu han-i istiha sizin! / Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin! |
* Yiyin efendiler yiyin! Bu han-i istiha sizin! / Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin! |
||
:''("Han-ı Yağma" şiirinin nakaratı)'' |
:''("Han-ı Yağma" şiirinin nakaratı)'' |
21.55, 27 Haziran 2013 tarihindeki hâli
Tevfik Fikret, Türk şair, öğretmen, yayıncı.
- Benim ayinim düşünüp yapmaktır. Benim dinim insan gibi yaşamaktır.
- Bize bol bol ziya kucakla getir; düşmek, etrafı görmemektendir.
- Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer.
- En sakin yolculuk uykudur.
- Göz açıldıkça ruh perdelenir.
- Hep yıkım üstüne yıkım, acı üstüne acı! Ne vakit geçse anlı şanlı bir ordu, çöküverir ağır gölgesi bir bulutun...
- ("Tarih-i Kadim" şiirinden)
- Kadın deniz gibidir, hiç güvenmek olmaz ha!
- Kedimle oynarken benim onunla eğlenmemden daha çok, onun benimle eğlenip eğlenmediğini kim bilir?
- Kuşku koşmaktır aydınlıklara doğru.
- ("Tarih-i Kadim" şiirinden)
- Sultani'yi yıkmak için önce beni yıkmak lazımdır.
- (31 Mart gerici ayaklanması patlak verdiğinde Fikret, ayaklananların okulu yıkacakları haberini alınca)
- Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır.
- Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır.
- Ve kendi hüsnümü başlardım önce sevmekten.
Bu ruh için bir hak:
Biraz da kendini sevmek değil midir yaşamak!- (Rübab-ı Şikeste)
- Yiyin efendiler yiyin! Bu han-i istiha sizin! / Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
- ("Han-ı Yağma" şiirinin nakaratı)