Mehmet Genç

Vikisöz, özgür söz dizini
Mehmet Genç
Doğum tarihi 4 Mayıs 1934
Doğum yeri Arhavi
Ölüm tarihi 18 Mart 2021
Ölüm yeri İstanbul
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Mehmet Genç (d. 4 Mayıs 1934, Arhavi, Artvin - ö. 18 Mart 2021, İstanbul), Türk tarihçi. Osmanlı iktisat tarihi üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınmaktadır. 1956'da başladığı doktorasını 40 yıl sonra 1996'da tamamladı.

Sözleri[değiştir]

  • Bize Osmanlı propagandası yapıyorlar diyorlar, yıkılmış bir devletin propagandasını yapsak ne olur ki?
  • Batı ile mücadele etmek hep zor olmuştur. 16. ve 17. yüzyıllarda yegane-tek süper güç olduk bu bize yeter.
  • Osmanlı iltizam sistemi çok mühim bir rasyonel harekettir.
  • Biz milliyetçiliği Batı’dan ithal ettik, bizim milliyetçiliğimiz İslami ve kardeşlik muhabbetidir.
  • Osmanlılar; kapitalizmi geciktirmişler ve kapitalizme direndikleri için yıkılmışlardır.
  • Osmanlı'da faizsiz bankacılık mevcuttu.
  • Osmanlı'da 1500-1900 arası enflasyon yüzde 1,2'dir.
  • Osmanlı arşivlerine göre 17nci yüzyıla duraklama demek için adamın aklını kaçırmış olması lazım. 17. yüzyıl fırın, kaynıyor, nasıl bir duraklama bu? Onu takip eden 18’inci yüzyıla da layık görülen sıfat gerilemedir. Ama Osmanlı arşivinden bu yüzyılında gerilemeden çok değişme ve gelişme yüzyılı olduğunu anlıyoruz.
  • 1300-1500 arası kuruluş, 1500-1820 arası klasik, 1820 ve devamı modern Osmanlı'dır.
  • Kapitalist sistem rakipsiz mi? Şu anda öyle gözüküyor. Bununla birlikte kapitalizmi ehlîleştirerek sünnet etmek lazımdır! Osmanlı’da da Osmanlı öncesi klasik İslâm toplumunda da kapitalizme çok yakın hareketler vardır. İslâmi kapitalizm, daha insani bir kapitalizm olabilir.
  • 3-4 senede doktoramı yapabilirdim tabii ama unvan umurumda değildi. Meselem merak ettiğim problemi, bulmacayı çözmekti.
  • Osmanlı tecrübesi, dünya tarihinde benzeri olmayan bir tecrübedir. Muazzam bir çeşitliliği kontrol etti Osmanlı ve her türlü farklılıkla birlikte yaşamayı denedi. Hiç kimseyi fazla incitmeden… Müslüman kalarak.
  • Osmanlı'nın tecrübelerinden bütün insanlık yararlanıyor. Tabii biz de yararlanabiliriz. Tarihimizin en önemli dönemlerini teşkil ettiği için onu saygı ile, ihtiramla anmak durumundayız.
  • Osmanlı devleti tarihin çok önemli bir devrinde ortaya çıkmıştır. 1300 ve 1900 yılları insanlığın tarihinde bildiğimiz kadarıyla 10 bin yıldan beri en büyük köklü değişmelerin olduğu bir dönemdir.
  • Bizans, ziraat toplumu içinde doğdu ve öldü. Doğduğu zamanla, öldüğü zaman çok önemli teknolojik, köklü değişmeler olmadı. Onun için Bizans'ın bin yıllık hayatını, Osmanlıların yaşanan değişmelerin yoğunluğu bakımından 100-200 yıla indirmemiz mümkün.
  • Hıristiyanların, Avrupa'nın 1300'lerde başlayan bütün dünyaya hâkim olma eğilimi karşısında, 1900 yıllarına kadar Osmanlı hâkimiyetini tanımış olmaları anlaşılması zor fenomenlerden biridir.
  • Osmanlı neden bu kadar uzun yaşadı? "ideolojik motivasyonu" çok yüksekti. Yani belli bir inancı yoğun bir şekilde yaşayan bir elit tarafından yönetiliyordu. Osmanlı elitinin esas motivasyonu, Müslümanların yönettiği bir dünya devleti olmaktı.
  • Osmanlı elitinde Belgrat'tan Bağdat'a, Kafkaslardan Afrika'ya kadar birkaç milyon kilometre kareye aynı tip motivasyon, aynı tip formasyon hâkimdi.
  • Osmanlı elitinin en mühim vasıflarından biri melitokratik bir elit olmasıydı. Osmanlı melitokrasisi (liyakate göre kişiye yükselme imkanı sağlayan âdil yapı) Osmanlı başarısının bel kemiği idi.
  • Osmanlı'da devlet ekonomiyi bizzat yönetmiyor, içinde bulunmuyor fakat faktörleri kontrol ediyordu.
  • Osmanlı devleti, pazarı devreden çıkaracak derecede pazara hiçbir zaman müdahale etmemiştir.
  • Osmanlılar, elitin sürekli sirkülasyonunu sağlayarak, hiçbir zaman çözülmeyecek bir sistemi inşa etmiş olduklarını düşünüyorlardı. Bunun için de, kurdukları devlete "devlet-i âliye-i ebet müddet!"(Ebediyete kadar sürecek ulu devlet) adını verdiler. Bunda yanıldılar ve bu yanılgı büyük depremlerin nedeni oldu.
  • Osmanlılar üç dili birleştirdiler. Farsça, Arapça ve Türkçe ile muhteşem bir dil yarattılar, Osmanlı Türkçesi. Maalesef onu terkettik, onu terketmek o kadar önemli değil, kavramları attık. Kavramları atınca da düşünme kabiliyetimiz kayboldu, farkında olmadık.
  • Türklerden korkulur. Türkler müthiş bir hayatiyeti olan bir soy.
  • Türkler kendilerinden çok daha medeni olan bir hayatın içine girdiler ama asimile olmadılar, tersine 300 senede asimile ettiler, Anadolu’daki herkesi Müslüman ya da Türkçe konuşur hâle getirdiler.
  • Osmanlılar Müslümandılar. Samimi, ciddi Müslümandılar.
  • Kapitalizmi benimsedik ama İslam’ı tamamen reddetmedik. Hem Müslüman hem kapitalist olmayı başarırsak, o zaman ciddi bir alternatif olur. Kapitalizmi ehlileştirmeliyiz.
  • Bernard Lewis’i bilirsiniz, Amerikan vatandaşıydı, Amerikalılıkla Osmanlılık birbirine çok benzer diye ifade ediyor, Amerikalılık da seçilen bir şey. Siz gidersiniz, benimsersiniz, Amerika da sizi kabul eder... Osmanlılık da böyle bir şeydi.
  • Osmanlı’da basit bir ekonomi anlayışı vardır. Osmanlı’da ekonomi ile ilgili temel anlayış ekonominin çok “basit” olmasıdır.
  • Osmanlı iktisadi düşüncesinin temeli şu cümlede gizlidir: İnsan ekonomi için değildir; ekonomi insan içindir. Bu yapıda ekonomik faaliyetler insanın, toplumun ve devletin ihtiyaçları için mal ve hizmet üretirdi.
  • Osmanlı ihracata çok sıcak bakmamıştır. Osmanlı’da ihracat teşvike şayan bir ekonomik faaliyet değildi. Osmanlı coğrafyasında iktisadi faaliyetin hedefi ülke dâhilinin ihtiyaçlarını karşılamaktı.
  • Osmanlı iktisadi hayatı ekonomik serbestlik üzerine inşa edilmiştir.

Kaynakça[değiştir]