Celâl Bayar: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Dbilgener (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Dbilgener (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
5. satır: 5. satır:


* Bu kadar küçük bir meseleden dolayı huzurunuza getirilmekle manevi alanda en büyük ıstırabı çekmiş bulunuyorum!
* Bu kadar küçük bir meseleden dolayı huzurunuza getirilmekle manevi alanda en büyük ıstırabı çekmiş bulunuyorum!
''([[Yassıada Yargılamaları]] sırasında ilk dava olan [[Köpek Davası]] hakkında savunmasına başlarken, alaylı bir havada)''
''([[w:Yassıada Yargılamaları|Yassıada Yargılamaları]] sırasında ilk dava olan [[w:Köpek Davası|Köpek Davası]] hakkında savunmasına başlarken, alaylı bir havada)''


*"Bu dünyadan göçerek Türk milletine veda edeceklerinin çocuklarına kendinden sonra yaşayacaklara, son sözü bu olmalıdır: "Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemişti, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz. Bu sözler bir ferdin değil, bir Türk Milleti duygusunun ifadesidir." Bunu, her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere mütemadiyen tekrar etmekle son nefesini verecektir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini onun ebedi olduğunu göstermelidir. Yüksek Türk, senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur! (1935).
*"Bu dünyadan göçerek Türk milletine veda edeceklerinin çocuklarına kendinden sonra yaşayacaklara, son sözü bu olmalıdır: "Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemişti, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz. Bu sözler bir ferdin değil, bir Türk Milleti duygusunun ifadesidir." Bunu, her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere mütemadiyen tekrar etmekle son nefesini verecektir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini onun ebedi olduğunu göstermelidir. Yüksek Türk, senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur! (1935).

01.40, 2 Temmuz 2011 tarihindeki hâli

Mahmut Celâleddin Bayar (d. 16 Mayıs 1883, Gemlik – ö. 22 Ağustos 1986, İstanbul; lakapları: Galip Hoca, Reşad-ı Sani),Müdür, Müftü, Türkiye Cumhuriyeti eski milletvekili, bakan, başbakanı ve üçüncü cumhurbaşkanı.


  • "Her şeye rağmen muhakkak bir aydınlığa doğru yürümekteyiz. Bende bu inancı yaşatan kuvvet yalnız azim memleket ve millet hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanları içinde, sırf vatan ve hakikat aşkı ile ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik gördüğümdür." (1918)
  • Bu kadar küçük bir meseleden dolayı huzurunuza getirilmekle manevi alanda en büyük ıstırabı çekmiş bulunuyorum!

(Yassıada Yargılamaları sırasında ilk dava olan Köpek Davası hakkında savunmasına başlarken, alaylı bir havada)

  • "Bu dünyadan göçerek Türk milletine veda edeceklerinin çocuklarına kendinden sonra yaşayacaklara, son sözü bu olmalıdır: "Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemişti, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz. Bu sözler bir ferdin değil, bir Türk Milleti duygusunun ifadesidir." Bunu, her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere mütemadiyen tekrar etmekle son nefesini verecektir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini onun ebedi olduğunu göstermelidir. Yüksek Türk, senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur! (1935).
  • Ölmeden evvel bir şey yapmak isterdim. Bir parti kurayım. Bu parti seçimlerden ana muhalefet partisi olarak çıksın. Ben de muhalefet partisi nasıl olur, göstereyim
    yenisafak.com.tr
  • İttihatçıyım...

(Ömrünün son günlerinde bir gazetecinin "kendinizi nasıl tanımlarsınız?" sorusuna cevabıdır)

Celâl Bayar ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.
  • Hayır efendim! Şimdi tenkit (elştiri) değil, tenkil (sertlik) zamanı!

(1960 - DP Hükümetinin sert politikalarına karşı eleştirilere cevabı)

  • Bunlar hiçbir şeyden habersiz kimseler! Bugün İsmet Paşa iki jandarma gönderir, partinin kapısına kilidi asar, kimse de ağzını açamaz!

(1946 - DP'nin ilk kurulduğu yıllarda aşırıya kaçan partililer hakkında gazeteci Metin Toker'e söyledikleri)