Süleyman Demirel: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
"Hakkında söylenenler"
199. satır: 199. satır:
*Yahya'yı ben kulağından tutup mahkemeye verdim.
*Yahya'yı ben kulağından tutup mahkemeye verdim.
** ''Türkiye'nin ilk hayali ihracatını gerçekleştiren yeğeni Yahya Demirel için, cumhurbaşkanlığının son basın toplantısında böyle söylemişti. Doğrusu yolsuzluğu ortaya çıkaran Ticaret Bakanlığı müsteşarı Şerafettin Durugönül'ü görevden almıştı.''
** ''Türkiye'nin ilk hayali ihracatını gerçekleştiren yeğeni Yahya Demirel için, cumhurbaşkanlığının son basın toplantısında böyle söylemişti. Doğrusu yolsuzluğu ortaya çıkaran Ticaret Bakanlığı müsteşarı Şerafettin Durugönül'ü görevden almıştı.''

==Hakkında söylenenler==
* Ve Demirel, evlerinde çoluklarıyla çocuklarıyla boğazlanan Kahramanmaraş halkının kanlı cesetlerine bakarak konuşuyor:
: — Bana "Sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor." dedirtemezsiniz.
: Demirel'in insanlığını anlamak için bu sözler yeter. Böylesi bir politikacıya bugüne dek ne dünya tarihinde rastlanmıştır ne de Türkiye'de! Demek iktidar hırsı insanların gözlerini ve vicdanlarını böyle karartabiliyor.<ref>Uğur Mumcu, Cumhuriyet, "İnsanlık Kalmadı...", 26 Aralık 1978</ref> [[Uğur Mumcu]]


== Kaynakça ==
== Kaynakça ==

14.44, 24 Temmuz 2021 tarihindeki hâli

Süleyman Demirel
Doğum tarihi 1 Kasım 1924
Doğum yeri İslamköy
Ölüm tarihi 17 Haziran 2015
Ölüm yeri Ankara
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Sami Süleyman Gündoğdu Demirel, Türk inşaat mühendisi ve siyasetçi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. cumhurbaşkanı olup 1965-1993 yılları arasında da 7 farklı hükümette yaklaşık 12 yıllık bir süreyle başbakanlık yaptı.

Sözleri



A

  • Ağca hapishaneden nasıl kaçmıştır? Hapishaneler yol geçen hanına dönmüştür. Hapishanelerden pek çok kişi kaçmıştır.
  • Aksini diyenin alnını garışlarım!
  • Ağzını kapatacaksın! Ders verimi düşük oluyor.
    • 1980 öncesi mecliste, kendisine muhalif Ecevit'e tepkisi.
  • Aslana hüviyet sorulmaz demişler. Kimlik taşımam.

B

  • 1934 yılını hatırlıyorum. Ümit ve bereket olan yeşil, o yıl köyümüze uğramamıştı. Bir yılın ekmeği, yeşilin içinde gizliydi. Ama 1934 kuraklık ve kıtlık yılı oldu. Köylü, çoluk çocuk, genç ihtiyar, kadın kız topluca yağmur duasına çıktık. Ben de onların arasındaydım. Büyüklerin dualarını, çocukların ise bağrışmalarını hiç unutmuyorum.
    İşte o gün bugün kuruyan başağın arkasından gidiyorum. Kuruyan başak, Türk köylüsünün ümididir. Tane, dolmadan kurumuşsa, solmuş demektir. Çaresizliğe terk edilişinin işaretidir. Medeniyetçilik mücadelesine beni iten, köylünün o kış çektiğidir. Ailemizde, eli tutan herkes çalışırdı. Evimizdeki işimizin dışında oyun oynamaya pek vakit bulamazdık. Okula giderken, elimize bir de odun alırdık. Çünkü okulda yakacak yoktu.
    Okul yolunda beni çok yoran bir çantam vardı. Çantam neredeyse benim boyum kadardı. Bir elimde odun, bir elimde koca çanta, ayaklarımda da çok büyük ayakkabılarla uzun yol yürür, okula ulaşırdım.[1]
  • Bak şu kiremitleri görüyor musun? Cumhuriyet bu kiremittir. Şu göleti görüyor musunuz? Cumhuriyet işte budur. Bakın şu baraja, Keban’dır, biz yaptık. Bu Cumhuriyet’tir. Şu fabrikaya bakarsınız, orada Cumhuriyet’i görürsünüz. Cumhuriyet, çimentodur, kiremittir, fabrikadır, yoldur, barajdır, kalkınmadır, refahtır.[2]
  • Bana Türkiye’nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz "iyidir" derim. İki kelimeyle anlatın derseniz "iyi değildir" derim.[3][4]
  • Bana "Milliyetçiler adam öldürüyor" dedirtemezsiniz.[5]
  • Bugün sağ tedhişçi diye bir şey yoktur. Türkiye'de sol tedhişçi vardır, sağ tedhişçi diye bir şey yoktur. Adam öldüren yok yani.[6]
  • Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim.
    • "Sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada oturmaya utanmıyor musunuz?" diye soran gazeteciye.
  • Ben bir gün evimde otururken Çankaya'ya çıkayım diyerek çıkmadım.
  • Ben bir işe girersem adamı anasından doğduğuna pişman ederim.
  • Beşiktaş'ı niye sormuyorsun?
    • Kendisine Fenerbahçe'yi mi, yoksa Galatasaray'ı mı tuttuğunu soran muhabire cevaben.
  • Binaenaleyh, öküzün altında buzağı aramanın manası yoktur.
    • 24 Ocak 1980'deki basın toplantısından.
  • Binaenaleyh Türkiye'nin altı çürüktür, Türkiye'nin altı çürüktür diye bırakıp gidecek değiliz, bununla yaşamasını öğreneceğiz.
    • 17 Ağustos depremi sabahı.
  • Bize plan değil, pilav lazım.
    • CHP'nin planlı kalkınma önerisine verdiği cevabı.
  • Bulun 226'yı, düşürün hükümeti.[5]
  • Benzin vardı, şeker vardı, şerbet yapıp biz mi içtik?
  • Bulut buluttur, bulutun akı da buluttur garası da, binaaneleyh, üzerine gonuşmaya değmez.
    • "Sayın Demirel, Yıldırım Akbulut için ne düşünüyorsunuz?" diye soran gazeteciye.
  • Bu düzen böyle giderse elbet birileri çıkar, şapkayı giyer, kırata da biner.
    • Cumhurbaşkanlığı görevi sonrası seçim zamanı gazeteciye verdiği cevap.
  • Bunların sonu da Allende gibi olacak.
  • Ben 12 Eylül'le sandıkta hesaplaştım.
    • 12 Eylül yargılamasında müdahil olup olmayacağı konusunda.
  • Biz özel televizyonlara "hür olun" dedik. "Çıplak olun" demedik ki![7]
    • Özel televizyonlar ve yayınlarının müstehcenliği tartışmaları olduğu sırada.

Ç

  • Çankaya'nın şişmanı.
    • Turgut Özal için.
  • Çorum'u bırakın, Fatsa'ya bakın.
    • Çorum olayları hakkında düşüncülerini soran gazeteciye cevabı.
  • Çaya yapılan zam değildir. Kalite ayarlaması yapıldı. Çayın kalitesi yükseltildi.
    • Çaya yapılan zammı soran muhabirlere.

D

  • Darbe Komisyonu'na ben ifade veriyor değilim. Eğer Darbe Komisyonu ifade almak istediğini söyleseydi ben kabul etmezdim onu. Ben devletin işlerini zorlaştırmam, kolaylaştırırım. Bilgi istiyorsanız verdik bilgi ama o kadar çok bilgi alındı ki sağdan soldan bunun içerisinden nasıl çıkılacağını doğrusu ben de merak ediyorum. Ama söylüyorum inşallah Darbe Komisyonu bu görevini bir tahkikat komisyonu haline getirmez.[8]
  • Devlet seçim sonuçlarına göre gereken tedbirleri alır.
  • Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir.
    • Susurluk skandalı sonrası.
  • Demokrasilerde çareler tükenmez.
  • Dün dündür, bugün bugündür.[5]
  • DYP'yi ben kurdurdum.
  • Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz.
  • DYP olarak herkese iki anahtar vaad ediyoruz.
  • Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir.
  • Dünyanın hiçbir ülkesinde zimmetinde 1200 ölü, %70 enflasyon, itibarsızlık, zulüm, işkence, adaletsiz ve merhametsiz partizanlık bulunan böyle bir hükûmet, bir gün dahi ayakta duramaz. Hırsı boyunu aşmış bir kadro, idareyi gasbetti.
    • Bülent Ecevit hükûmetine, 11 Şubat 1979

E

  • Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl de değildir.
  • Elektriğin komünisti olur mu?
  • Enkaz devraldık.[5]
  • Esasen Suriye, Türkiye'ye karşı açık bir husumet politikası izlemektedir. PKK terör örgütüne aktif destek sağlamayı sürdürmektedir. Tüm uyarılarımıza rağmen hasmane tutumundan vazgeçmeyen Suriye'ye karşı mukabelede bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu, sabrımızın taşmak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan ediyorum.
    • 1 Ekim 1998 TBMM Yasama Yılı Açış Konuşması'ndan.
  • Eylemciler direktifi Ecevit'ten alıyor. Hükûmetin başı bir avuç para babasının hükûmeti tehdit ettiğini açıkça ilan ederek bunların hakkından gelinmesini istemiştir. Bu talebi 2 gün sonra yerine getirilmiştir.
    • 24 Temmuz 1979 günü İstanbul'da 100'e yakın eylemcinin 7 iş yerini basıp bombalaması hakkında

F

  • Fırat'ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum.
  • Fiyatlar günden güne artıyosa memlekette pahalılık var demektir.

G

  • GAP'ı kimseye gap diye gaptırmam.
  • Goalisyon hökümetimiz hayırlı uğurlu olsun.
    • 1991 genel seçimleri sonrası DYP-SHP koalisyon hükümetinin kurulduğu gün.
  • Güniz Sokak'ta Nazmiye ile tavuk besleyecek değiliz.
  • Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir.
  • Günah benden gitti!
    • 1990'larda PKK'nın eylemlerinin arttığı sırada.

H

  • Hükümetin başı.
    • Bülent Ecevit'e, başbakan demek yerine.
  • Herkes benim gibi 'dün dündür bugün bugündür' deyip işin içinden çıkamaz!
    • Cumhurbaşkanlığının son basın toplantısında.
  • Hükûmet; ayakta durdukça anarşiyi körükler, ona cesaret verir. Ecevit; hile, entrika ve desise ile ele geçirdiği bugünkü ayıplı hükûmetin memleket meseleleri altında ezilmesinden dolayı feryat ediyor.
    • 2 Temmuz 1978

İ

  • İcabı olup olmadığı tartışılabilir. Ama icabı varsa feminizm fevkalade güzel bir şeydir.
    • Elele dergisine verdiği mülakatta.
  • İşiniz vardı da biz mi aldık?
    • 12 Temmuz 1969'da iş isteyenlere söylediği.
  • İşsizlikten kurtulmak istiyor musunuz? Takılın peşimize.
    • 1991 genel seçimleri öncesi miting konuşmalarından.
  • İşte ben bu odada kardeşlerimle yaşadım. Elektrik yoktu. Gaz lambasıyla okur-yazardık. Köy okulunu bitirdim. Ortaokul yoktu. Ortaokula gitmek için her sabah kilometrelerce yürür, kasabaya giderdik. Sonra Afyon Lisesi. Eğer bana Cumhuriyet nedir, diye sorarsınız. Size cevabım şudur: Cumhuriyet benim işte! İslamköy’den çıkmış bir köylü çocuğunu cumhurbaşkanı yapan, Cumhuriyet’tir. Cumhuriyet budur. Bunu Büyük Atatürk’e borçluyuz.[2]

K

  • Kendim için bir şey istiyorsam namerdim.[5]
  • Kırk günde kabak yetişmez.
    • 1978'de CHP'nin 40 günde Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması için demiştir.
  • Kim ödeyecek 350 milyar lira zararı? Ben öderim diyen bir babayiğit çıksın göreyim, devlet öder diyen çıksın göreyim. Nereden öder devlet 350 milyar lira zararı?
    • 24 Ocak 1980 tarihli basın toplantısından.
  • Kayserililer benden daha da uyanık.
    • Kayseri mitingi sonrası.
  • Köprülerin altından daha çok su akar, dünyanın sonu değil.
  • Kan döken insanlar "biz kan dökmekten vazgeçtik" derlerse, "iyi yaptınız, alın size bir mükâfat verelim" denmesi mümkün değil. Kan döken insanlara "aman vazgeçmeyin, kan dökmeye devam edin" demek de mümkün değil. Kan döken insanlar bundan vazgeçerlerse, "bu iyi olmadı" demek de mümkün değil.[9]

M

  • Mizah bir yumruktur, ne zaman kime vuracağı belli olmaz.
  • Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır, hep beraber içinde otururduk.
  • Memlekette gaz vardır.
    • "Gaz sıkıntısı için hükümet ne gibi önlemler alıyor?" diye soran gazeteciye.
  • MİT gizli saklı işler yapan bir teşkilat değildir.
  • Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz.

N

  • Neden çifte vatandaşlık verecekmişiz? Kendilerini Türk hissediyorlarsa gelip Türkiye'ye yerleşsinler.
    • Tarihçi Kemal Karpat'ın 1969'da Başbakan Demirel'den yurt dışındaki Türkler için "Çifte Vatandaşlık Kanunu" çıkarılmasını teklifi üzerine verdiği cevabı. (26 Nisan 2009 tarihli Zaman gazetesinin 18. sayfasındaki haberi.)
  • Nerede kalmıştık?
    • 1987 - Siyasi yasaklı döneminin bitmesinden sonra katıldığı ve genel başkan seçildiği DYP kongresinde, kürsüdeki ilk sözü.
  • Neresini sıksaydım?
    • İngiltere ile ilişkilerin gergin olduğu bir dönemde yapılan bir görüşmede, Bülent Ecevit'in elini sıkmasının doğruluğunu kendisine soran gazetecilere cevaben.
  • Ne veriyorlarsa benden beş fazlası!
    • Seçim vaatlerinden.
  • Ne yabancı sermayesinden bahsediyorsunuz? Kasaplığı Türkiye'de vatandaşın elinden almaya kalkmışsınız, ne sermayesi gelir Türkiye'ye? Çırpınır durursunuz.
    • 24 Ocak 1980 tarihli basın toplantısından.
  • Niye? Biz mi öldürdük?
    • Başbakanlık kapısında bekleyen bir atı ölmüş ama iki at parası isteyen yaşlı adama verdiği cevap.

O

  • Olaylar fevkalade.
    • 13 Mart 1995 Gazi Olayları sırasında basına yaptığı açıklama.
  • 11 Eylül 1980 günü, Sıkıyönetim'e rağmen ülkenin her yerinde oluk oluk kan akıyordu. Nasıl oldu da 24 saat sonra her tarafta silahlar sustu ve her yer sütliman oldu?
    • 12 Eylül 1984.
  • 11 Eylül 1980'de Milli İstihbarat Teşkilatı ülkenin Başbakanı'na Angara'da olan biteni anlatmak yerine, Angola'daki olaylar hakkında rapor veriyordu.
    • 12 Eylül 1984.
  • Orası üniversite, oranın kuralları var. Danıştay, Anayasa Mahkemesi karar vermiş. İlla başı bağlı okumak istiyorsan, başı bağlı olarak okunabilen yerler var, oraya git. Arabistan'da falan öyle yerler vardır, oraya gidin, orada okuyun. Türkiye laiklikten vazgeçemez. Herkes aklını başına toplasın. Cumhuriyetin beşinci neslini yetiştirmiştir cumhuriyet ve bu nesil cumhuriyete sahip çıkmaktadır. Türban özgürlük falan değildir; bu, gericiliktir.
    • 2006.
  • Ordunuzu tahrip etmek istiyorsanız onu siyasete sokun, yapılacak en kestirme yol budur.[10]

P

  • Parazit yapıyor!
    • Zam isteyen sendika liderlerine.
  • Petrol vardı da biz mi içtik?

S

  • Said Nursi büyük âlimdir, "Büyük âlim değildir" diyenin alnını karışlarım.
    • 1999 yılında Kocatepe'de yapılan Said Nursi mevlidine gönderdiği mesaj.
  • Su mu daha değerlidir yoksa petrol mü? Tabii ki su daha değerlidir. Çünkü petrol içilmez ama su içilir.
  • Sana ne? Tasası sana mı düştü? Sen mi talipsin? Sana vermem ister misin? Kime vereceksem vereceğim, verince görürsünüz! Bu böyle olmaz, biraz sabretmesini öğrenin!
    • 28 Şubat sürecinde hükümeti kurma görevini kime vereceği konusunda soru soran bir muhabiri paylarken.
  • Siyaset bir meslek değildir, bir ilim de değildir. Nedir derseniz; siyasettir derim.
  • Siyasi hakları vermek görevimiz de, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni rencide ettirmemek görevimiz değil mi?
    • Celâl Bayar ve arkadaşlarının affedilmesi konusunda; ordunun bakışına karşı AP Meclis Grubunda söylediği söz.
  • Solculuk yokken ülke rahattı. Solculuk çıktıktan sonra ülkenin rahatı bozulmuştur. (Yıl: 1978)[11]

Ş

  • Şapkamı alır giderim.[5]

T

  • Tespih çeken elle tetik çeken el bir olmaz.[5]
  • Türkiye 70 cent'e muhtaç olduğu devirde, hacılarımıza 70 milyon dolar ayırdık.
  • Turbun büyüğü heybede.
  • Türkeş Türk çocuğu, Ecevit halk çocuğu, Erbakan Müslüman çocuğu, biz o... çocuğu muyuz?[kaynak belirtilmeli]
  • Turgut Özal'ın başkaları tarafından öldürüldüğü iddialarının hiçbirisine katılmıyorum. Ben katılmam, eğer öyle bir durum varsa bulur çıkarırlar. 19 sene bulunup çıkarılmamış şimdi dahi bulunup çıkarılması geç değildir. Artık o görev adaletindir, başkasının değildir.[8]
  • Türk Silahlı Kuvvetleri'ni her gün idareyi devralmaya davet edenlere şunu sorarız: O zaman yurt savunmasını kim yapacaktır? Türk Silahlı Kuvvetleri'nin rejimin ve cumhuriyetin bekçiliği görevini bırakıp idareyi ele alması halinde, bizatihi korumakla mükellef oldukları rejim, cumhuriyet ne hale gelir?!
    • 12 Mart'a giden süreçte, 22 Elim 1970 tarihli bir basın toplantısından.

Ü

  • Üs yok tesis var.[5]
  • Üzülmeyin çocuklar, üzülmeyin. Ben bir işe girersem adamı anasından doğduğuna pişman ederim.
    • Görev süresinin dolmak üzere olduğu dönemde, ATO Başkanı Sinan Aygün'e hitaben.

V

  • Vaa mı bunun başka türlü izah tarzı?
  • Vatana millete hayırlı uğurlu ossun.
  • Verdimse ben verdim, ne olmuş?!
    • İlksan ile ilgili Kemal Ilıcak'a verilen paralarla ilgili yolsuzluk haberi üzerine suç üstü yakalanınca demiştir.

Y

  • Yasaksız Türkiye.
    • 1982 Anayasası'yla siyasetten yasaklı olduğu dönemde kullandığı slogan.
  • Yazın biz Bulgaristan'dan elektrik alıyoruz. Kışın Bulgaristan bize elektrik veriyor.
  • Yapamazsın onu, oraya girmeyin hiç! Bak bir şey söyleyim; Çanakkale'ye giden 250 bin kişinin de anası-babası vardı!
    • Abdullah Öcalan'ın idama mahkum edildiği dönemde kendisinden yardım isteyen Şehit Aileleri Derneği üyelerinden birinin "Biz devletimize güvenmeseydik, çocuklarımızı askere göndermezdik" sözüne cevaben.
  • 28 Şubat'ta benim yaptığım her şey anayasaldır, kanunlara uygundur ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel esaslarını korumaya yöneliktir. Ben görevimi yaptım. Zaten aradan şu kadar zaman geçmiş bu kadar sene geçtikten sonra neyi arıyorsunuz...[8]
  • Yollar yürümekle aşınmaz.[5]
    • 12 Mart 1971 öncesi sol örgütlerin yürüyüşleri ile ilgili söylemiştir.
  • Yahya'yı ben kulağından tutup mahkemeye verdim.
    • Türkiye'nin ilk hayali ihracatını gerçekleştiren yeğeni Yahya Demirel için, cumhurbaşkanlığının son basın toplantısında böyle söylemişti. Doğrusu yolsuzluğu ortaya çıkaran Ticaret Bakanlığı müsteşarı Şerafettin Durugönül'ü görevden almıştı.

Hakkında söylenenler

  • Ve Demirel, evlerinde çoluklarıyla çocuklarıyla boğazlanan Kahramanmaraş halkının kanlı cesetlerine bakarak konuşuyor:
— Bana "Sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor." dedirtemezsiniz.
Demirel'in insanlığını anlamak için bu sözler yeter. Böylesi bir politikacıya bugüne dek ne dünya tarihinde rastlanmıştır ne de Türkiye'de! Demek iktidar hırsı insanların gözlerini ve vicdanlarını böyle karartabiliyor.[12] Uğur Mumcu

Kaynakça

  1. "Demirel'den babasına: Atatürk rejiminde siz de mebus olabilirsiniz". Hürriyet. 19 Haziran 2015. Erişim tarihi: 2017-10-22. 
  2. 2,0 2,1 "Cumhuriyet benim işte!". Milliyet. 17 Haziran 2015. Erişim tarihi: 23 Ekim 2017. 
  3. "Demirel siyaseti". Milliyet. 20 Kasım 2011. Erişim tarihi: 2015-05-20. 
  4. "İyiyiz iyi". Gazete Vatan. 2 Mayıs 2014. Erişim tarihi: 2015-05-20. 
  5. 5,0 5,1 5,2 5,3 5,4 5,5 5,6 5,7 5,8 "En popüler söz yığını". Hürriyet. 3 Ekim 1999. Erişim tarihi: 16 Ekim 2010. 
  6. Abdi İpekçi ile görüşmesinden (22 Temmuz 1976, Milliyet)
  7. http://www.cumhuriyetarsivi.com/katalog/192/sayfa/1993/1/13/5.xhtml
  8. 8,0 8,1 8,2 Demirel: Özal zehirlenmedi, tüm laflar safsata, ntvmsnbc.com
  9. "Demirel'in unutulmayan sözleri". Milliyet gazetesi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2015. 
  10. Ordunuzu tahrip etmek istiyorsanız onu siyasete sokun, yapılacak en kestirme yol budur.
  11. Cumhuriyet gazetesi, 23 Mayıs 1978
  12. Uğur Mumcu, Cumhuriyet, "İnsanlık Kalmadı...", 26 Aralık 1978

Dış bağlantılar

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Commons'da Süleyman Demirel ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.

Vikihaber'de Süleyman Demirel ile ilgili haberler bulunmaktadır.