Henry Ford: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Magicalyule (mesaj | katkılar) Değişiklik özeti yok Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği |
Magicalyule (mesaj | katkılar) Değişiklik özeti yok Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği |
||
11. satır: | 11. satır: | ||
*Benim sıfırdan başladığımı söylüyorsunuz, ama bu doğru değil. Hepimiz eldekilerle başlarız. Farkı yaratan bunları nasıl kullandığımızdır. |
*Benim sıfırdan başladığımı söylüyorsunuz, ama bu doğru değil. Hepimiz eldekilerle başlarız. Farkı yaratan bunları nasıl kullandığımızdır. |
||
* Farklı bir şeyin olabileceğine inanmalısınız. Yapabileceğim diyenler ve yapamayacağım diyenler, ikisi de genellikle haklıdırlar. |
* Farklı bir şeyin olabileceğine inanmalısınız. Yapabileceğim diyenler ve yapamayacağım diyenler, ikisi de genellikle haklıdırlar. |
||
:(You have to believe something different can happen. He who says he can and he who says he cant, both are usually right |
:(''You have to believe something different can happen. He who says he can and he who says he cant, both are usually right'') |
||
*Bir araya gelmek, bir başlangıçtır. Bir arada bulunmak, bir gelişmedir. Beraber çalışabilmek ise [[başarı]]dır. |
*Bir araya gelmek, bir başlangıçtır. Bir arada bulunmak, bir gelişmedir. Beraber çalışabilmek ise [[başarı]]dır. |
||
*Bir insanın üniversiteyi bitirmesine yardımcı olabilirsiniz, fakat istemezse ona düşünmeyi öğretemezsiniz. |
*Bir insanın üniversiteyi bitirmesine yardımcı olabilirsiniz, fakat istemezse ona düşünmeyi öğretemezsiniz. |
20.49, 27 Nisan 2016 tarihindeki hâli
Henry Ford | |
---|---|
Ford Motor Company'nin kurucusu | |
Doğum tarihi | 30 Temmuz 1863 |
Doğum yeri | Michigan ,ABD |
Ölüm tarihi | 7 Nisan 1947 |
Ölüm yeri | Dearborn, Michigan, ABD |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
- Başarısızlık, daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir.
- Benim sıfırdan başladığımı söylüyorsunuz, ama bu doğru değil. Hepimiz eldekilerle başlarız. Farkı yaratan bunları nasıl kullandığımızdır.
- Farklı bir şeyin olabileceğine inanmalısınız. Yapabileceğim diyenler ve yapamayacağım diyenler, ikisi de genellikle haklıdırlar.
- (You have to believe something different can happen. He who says he can and he who says he cant, both are usually right)
- Bir araya gelmek, bir başlangıçtır. Bir arada bulunmak, bir gelişmedir. Beraber çalışabilmek ise başarıdır.
- Bir insanın üniversiteyi bitirmesine yardımcı olabilirsiniz, fakat istemezse ona düşünmeyi öğretemezsiniz.
- Çalışmak yaşadıklarımızdan çok daha fazlasıdır, o bize yaşamın kendisini verir.
- Çoğu insan problemlerin çevresinden dolaşmaya, onları çözmeye çalışmaktan daha çok zaman ve enerji harcıyor.
- Düşünmek zor iştir, muhtemelen bu nedenle çok az kişi düşünür.
- (Thinking is the hardest work there is, which is probably the reason why so few engage in it)
- Eğer gelecek hakkında düşünmezseniz, asla bir geleceğiniz olmaz.
- En iyi dost,bendeki en iyi yönleri ortaya çıkaran insandır.
- Hiçbir şey zor değildir, yalnız onu ufak parçalara bölmesini bilelim.
- İnsanlara ne istediklerini sorsaydım, daha hızlı giden at üretirdim.
- İster yapamayacağınızı, ister yapabileceğinizi düşünün. Haklısınız.
- İşine bağlı olan insanın kafasına düşünceler kendiliğinden doğar.
- İşler asla zor değildir. Yeter ki onları küçük parçalara bölebilelim.
- Kalite kimse bakmadığında da doğru olanı yapmaktır.
- Kusur değil, çare bulun.
- (Don't find fault, find a remedy)
- Ne zaman yolda bir Alfa Romeo görsem şapkamı çıkartıp onu selamlarım.
- Öğrenmeyi bırakan kişi yirmisinde de olsa, sekseninde de olsa yaşlıdır. Yaşamdaki en muhteşem şey zihni genç tutmaktır.
- Paradan başka bir şey getirmeyen bir şirket, zavallı bir şirkettir.
- Siyah olduğu sürece her renge sahip olabilirsiniz.
- ("You can have any color as long as it's black.")
- Ufak parçalarına ayırabildiğiniz takdirde, en güç meseleyi bile kolaylıkla çözebilirsiniz.
- Zorluklar, zamanında yapmadığımız kolay şeylerin birikmesiyle oluşur.
- İnsan, öğrenmeyi bıraktığı gün yaşlanır.