Muhammed/B: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
6. satır: 6. satır:
*Başkalarının kusurlarından bahsetmek istediğin vakit, kendi kusurlarını hatırla. o zaman başkalarının kusurlarıyla alakadar olmaya hakkın olmadığını hatırlarsın.
*Başkalarının kusurlarından bahsetmek istediğin vakit, kendi kusurlarını hatırla. o zaman başkalarının kusurlarıyla alakadar olmaya hakkın olmadığını hatırlarsın.
*Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi “yapmam” dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır.
*Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi “yapmam” dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır.
*Benden sonra erkeklere, kadınlardan daha zararlı fitne ve fesad (âmili) olarak hiçbir şey bırakmadım.<ref>Usâme İbn-i Zeyd'in rivayetine dayalı Buhâri'deki bu hadis için bkz. Sâhîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, c. 11, s. 267, hadis numarası: 1795; ayrıca bkz. İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, Kaynak Yayınları, 20. Baskı Şubat 2014, s. 93</ref>
*Benim Ehl-i Beyt’imi kendi aranızda, vücuttaki baş ve baştaki iki göz gibi kabul edin. ''[Tabiatıyla]'' Baş, gözler olmadan yolunu bulamaz.
*Benim Ehl-i Beyt’imi kendi aranızda, vücuttaki baş ve baştaki iki göz gibi kabul edin. ''[Tabiatıyla]'' Baş, gözler olmadan yolunu bulamaz.
*Benim şeytanım kâfir idi. Lâkin Allah ona karşı bana yardım etti de (şeytanım) Müslim oldu.<ref>Müsned-i Bezzâr'da yer alan bu hadis için bkz. Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, c. 2, s. 247.</ref>
*Benim şeytanım kâfir idi. Lâkin Allah ona karşı bana yardım etti de (şeytanım) Müslim oldu.<ref>Müsned-i Bezzâr'da yer alan bu hadis için bkz. Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, c. 2, s. 247.</ref>
16. satır: 17. satır:
*Bir gün birisiyle [[dost]] olduğunuzda, yarın onun bir düşman olabileceğini unutmayın.
*Bir gün birisiyle [[dost]] olduğunuzda, yarın onun bir düşman olabileceğini unutmayın.
*Bir [[insan]]ın gerçek [[Zenginlik|zenginliği]], onun bu dünyada yaptığı [[iyilik]]leridir.
*Bir [[insan]]ın gerçek [[Zenginlik|zenginliği]], onun bu dünyada yaptığı [[iyilik]]leridir.
*Bir kadını aşağılatmak istiyorsan evine (evlendiğin kadının üstüne) başka bir kadını daha al.<ref>Buhârî, Kitabu'l Cami, s. 428, Kitabu'n-Nikâh, Bab 31'den aktaran İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, Kaynak Yayınları, 20. Baskı Şubat 2014, s. 356</ref>
*Bir kimse cennetlik olarak ölünce, büyük veya küçük, yaşı ne olursa olsun, otuz yaşında bir kimse olarak cennete girer ve artık bu yaş ebediyen değişmez. Cehennemlikler için de durum böyledir.<ref>Tirmizi, Cennet 23 (2565).</ref>
*Bir kimse cennetlik olarak ölünce, büyük veya küçük, yaşı ne olursa olsun, otuz yaşında bir kimse olarak cennete girer ve artık bu yaş ebediyen değişmez. Cehennemlikler için de durum böyledir.<ref>Tirmizi, Cennet 23 (2565).</ref>
*Bir kimse karısını yatağına dâvet edip de (mazereti olmadığı halde) gelmez ve kocası da ona dargın olarak gecelerse, sabah oluncaya kadar melekler o kadına lânet ederler.<ref>Ebû Hüreyre'den rivayet edilen bu hadis için bkz. Riyâzü's-Salihîn, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, c. 1, s. 322-323, hadis numarası: 279.</ref>
*Bir kimse karısını yatağına dâvet edip de (mazereti olmadığı halde) gelmez ve kocası da ona dargın olarak gecelerse, sabah oluncaya kadar melekler o kadına lânet ederler.<ref>Ebû Hüreyre'den rivayet edilen bu hadis için bkz. Riyâzü's-Salihîn, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, c. 1, s. 322-323, hadis numarası: 279.</ref>

12.09, 4 Eylül 2015 tarihindeki hâli

Bilgisizler içinde bir bilgili, ölüler içinde bir diridir.
  • Baba sevgisini koru. O sevgiyi kesip atarsan, Allah da senin mutluluk ışığını söndürür.
  • Bana benzemekten en çok uzak olanınız, cimri, ağzı bozuk ve çirkin söz söyleyen kimsedir.
  • Başkalarının kusurlarından bahsetmek istediğin vakit, kendi kusurlarını hatırla. o zaman başkalarının kusurlarıyla alakadar olmaya hakkın olmadığını hatırlarsın.
  • Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi “yapmam” dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır.
  • Benden sonra erkeklere, kadınlardan daha zararlı fitne ve fesad (âmili) olarak hiçbir şey bırakmadım.[1]
  • Benim Ehl-i Beyt’imi kendi aranızda, vücuttaki baş ve baştaki iki göz gibi kabul edin. [Tabiatıyla] Baş, gözler olmadan yolunu bulamaz.
  • Benim şeytanım kâfir idi. Lâkin Allah ona karşı bana yardım etti de (şeytanım) Müslim oldu.[2]
  • Bildiği ile amel eden kişiye Allah bilmediği ilimlerin bilgisine varis kılar.
  • Bilgisizler içinde bir bilgili, ölüler içinde bir diridir.
  • Bilin ki, ümmetimin en kötüleri, kötülüklerinin korkusundan dolayı saygı gösterilen kimselerdir. Şerrinden korkularak saygı gösterilen kimse benden değildir.
  • Bir anlık tefekkür, bin yıl nafile ibadetten hayırlıdır.
  • Bir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi miras bırakamaz.
  • Bir erkek, yanında mahremi bulunmayan [yabancı] bir kadınla yalnız kalmasın.[3]
  • Bir gün birisiyle dost olduğunuzda, yarın onun bir düşman olabileceğini unutmayın.
  • Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir.
  • Bir kadını aşağılatmak istiyorsan evine (evlendiğin kadının üstüne) başka bir kadını daha al.[4]
  • Bir kimse cennetlik olarak ölünce, büyük veya küçük, yaşı ne olursa olsun, otuz yaşında bir kimse olarak cennete girer ve artık bu yaş ebediyen değişmez. Cehennemlikler için de durum böyledir.[5]
  • Bir kimse karısını yatağına dâvet edip de (mazereti olmadığı halde) gelmez ve kocası da ona dargın olarak gecelerse, sabah oluncaya kadar melekler o kadına lânet ederler.[6]
  • Bir Müslümana, bir başka Müslümanı korkutmak helâl olmaz![7]
  • Bir Müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o Müslüman için birer sadakadır.[8]
  • Bir saat sonra kıyamet kopacak olsa, elinize bir fidan almışsanız yine de onu dikiniz.
  • Bir şey sattığında, satın aldığında ve alacağını istediğinde kolaylık gösteren kula Allah merhamet etsin.
  • Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir Müslümana, üç günden fazla kardeşi ile dargın durması helâl olmaz.[9]
  • Biriniz elinde bir fidan olduğu sırada kıyamet kopacak olsa, onu dikmeye gücü yeterse, diksin.
  • Biriniz yemeğe davet edilince, oruçlu ise "Ben oruçluyum" desin.
  • Birinizin yamalı bir elbise giymesi, kendisine güven duyulan bir görünüm vererek bedelini ödeyemeyeceği bir elbise alıp giymesinden daha iyidir.
  • Bizi aldatan bizden değildir.[10]
  • Bizim orucumuzla Ehl-i Kitab'ın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir.
  • Bu sudan içiniz ve yüzünüze, göğsünüze dökünüz.
    • "(Bir defa) Nebiyy-i Muhterem..., içinde su bulunan bir kab istedi. Ellerini, yüzünü kabın içinde yıkadıktan sonra içine (mübârek ağzından su) püskürdü... Sonra onlara: -'Bu sudan içiniz ve yüzünüze, göğsünüze dökünüz'- buyurdu."[11]
  • Buna karşılık sana, kıyamet günü, her biri yularlanmış yedi yüz deve vardır![12]
    • Devesini Allah yoluna bağış olarak verdiğini söyleyen adama verdiği cevap.

Kaynakça

  1. Usâme İbn-i Zeyd'in rivayetine dayalı Buhâri'deki bu hadis için bkz. Sâhîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, c. 11, s. 267, hadis numarası: 1795; ayrıca bkz. İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, Kaynak Yayınları, 20. Baskı Şubat 2014, s. 93
  2. Müsned-i Bezzâr'da yer alan bu hadis için bkz. Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, c. 2, s. 247.
  3. Buhâri, Cezâu's-Sayd 26, Cihâd 140, 181, Nikâh 111; Müslim, Hacc 424, (1341).
  4. Buhârî, Kitabu'l Cami, s. 428, Kitabu'n-Nikâh, Bab 31'den aktaran İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, Kaynak Yayınları, 20. Baskı Şubat 2014, s. 356
  5. Tirmizi, Cennet 23 (2565).
  6. Ebû Hüreyre'den rivayet edilen bu hadis için bkz. Riyâzü's-Salihîn, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, c. 1, s. 322-323, hadis numarası: 279.
  7. Ebû Davud, Edeb 93, (5004).
  8. Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.
  9. Buhârî, Edeb, 57, 58.
  10. Müslim, Îmân, 164.
  11. Ebû Hüreyre'nin, Ebû Musa'dan rivayet ettiği bu hadis için bkz. Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, c. 1, s. 163, hadis numarası: 148.
  12. Müslim, İmâret 132 (1892); Nesâî, Cihâd 46 (6, 49)