Muhammed/K: Revizyonlar arasındaki fark

Vikisöz, özgür söz dizini
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
6. satır: 6. satır:
* Kardeşini bir günahından dolayı ayıplayan kişi, günahı işlemedikçe ölmez.
* Kardeşini bir günahından dolayı ayıplayan kişi, günahı işlemedikçe ölmez.
* Kavimler layık oldukları şekilde yönetilirler.
* Kavimler layık oldukları şekilde yönetilirler.
* Kendisini fakir gösteren kimse, fakirleşir.
* Kıyamet gününde Allah, kullarından birini çağırır, huzurunda durdurarak malının hesabını sorduğu gibi, makamının da hesabını sorar.
* Kıyamet gününde Allah, kullarından birini çağırır, huzurunda durdurarak malının hesabını sorduğu gibi, makamının da hesabını sorar.
* Kıyamet gününde bilginlerin mürekkebi şehitlerin kanıyla tartılır.
* Kıyamet gününde bilginlerin mürekkebi şehitlerin kanıyla tartılır.
* Kıyamete yakın Müslümanlar içinde en az bulunacak şey; helal para ile kendisine güvenilecek arkadaştır.
* Kıyamete yakın Müslümanlar içinde en az bulunacak şey; helal para ile kendisine güvenilecek arkadaştır.
* Kim Allah’ı gazaplandırmakla bir güç sahibini hoşnut ederse, Allah’ın dininden çıkmış olur.
* Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.
* Kim Allah ile kendisinin arasını düzeltir, güzel yaparsa; Allah da onun, insanlarla arasını düzeltir, güzel yapar. Kim iç dünyasını (kalbini, niyetini) düzeltirse, Allah da onun dışını (davranışlarını) düzeltir
* Kim Allah ile kendisinin arasını düzeltir, güzel yaparsa; Allah da onun, insanlarla arasını düzeltir, güzel yapar. Kim iç dünyasını (kalbini, niyetini) düzeltirse, Allah da onun dışını (davranışlarını) düzeltir
* Kim benim sünnetimi diriltirse (ihya eder ve yaşamında tatbik ederse) beni sevmiş olur. Beni seven de benimle beraber cennettedir.
* Kim benim sünnetimi diriltirse (ihya eder ve yaşamında tatbik ederse) beni sevmiş olur. Beni seven de benimle beraber cennettedir.
* Kim bir [[hayır]]lı işi yapmaya yönelirse, onu yapan kadar mükâfat alır.
* Kim bir [[hayır]]lı işi yapmaya yönelirse, onu yapan kadar mükâfat alır.
* Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o onlardandır.
* Kim -din- kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur.
* Kim -din- kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur.
: ''Tirmizî, Birr 20, IV, 327''
: ''Tirmizî, Birr 20, IV, 327''
* Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o onlardandır.
* Kim bir mü'mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir
* Kim bir [[oruç]]luya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar [[sevap]] yazılır. Üstelik bu sebeple [[oruç]]lunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.
* Kim bir kavme misafir olursa, onlar müsaade etmedikçe (nafile) oruç tutmasın.
* Kim bir mü'mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir.
* Kim gaza yapmadan ve içinde gaza yapma isteğini konuşturmadan ölürse, münafıklıktan bir çeşit üzere olur.
* Kim gaza yapmadan ve içinde gaza yapma isteğini konuşturmadan ölürse, münafıklıktan bir çeşit üzere olur.
* Kim orucu fecirden önce niyetle (kesin kılmazsa) onun orucu yoktur.
* Kim itaatten bir el kadar ayrılırsa, kıyamet gününde Allah'ın huzuruna lehinde hiçbir delili olmadığı halde kavuşur. Kim de boynunda (halifeye) beyat olmadığı halde ölürse cahiliye ölümüyle olmuş olur.
* Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir.
* Kim Kadir Gecesi'nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.
* Kim Kadir Gecesi'nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.
* Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin.
*Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
* Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
: '' Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.''
: ''Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.''
* Kim mahlûkun rızasını, Halıkın gazabıyla kazanmaya çalışırsa, Allah-u Teala o mahluku ona musallat eder.
* Kim üzerinde ramazan ayının orucu olduğu halde ölecek olursa, (ölünün velisi) her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin.
* Kim yalanı ve onunla ameli terk etmezse (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur.
* Kişi arkadaşının dini üzeredir. O halde sizden birisi kiminle [[arkadaş]]lık yaptığına dikkat etsin. Kişi sevdiği ile beraber(haşrolunacaktır)dir.
* Kişi arkadaşının dini üzeredir. O halde sizden birisi kiminle [[arkadaş]]lık yaptığına dikkat etsin. Kişi sevdiği ile beraber(haşrolunacaktır)dir.
* Kişi din kardeşine kâfirlik isnad ederse, bu isnad ikisinden birine döner.
* Kişi din kardeşine kâfirlik isnat ederse, bu isnat ikisinden birine döner.
* Kişi malı, hanımı ve çocuğuyla imtihan edilir.
* Kişi malı, hanımı ve çocuğuyla imtihan edilir.
* Kişinin dünya ve ahiretine faydası olmayan şeyleri terk etmesi, İslâm'ının güzelliğinden ileri gelir.
* Kendisini fakir gösteren kimse, fakirleşir.
* Kim Allah’ı gazaplandırmakla bir güç sahibini(hükümdarı vb) hoşnut ederse, Allah’ın dininden çıkmış olur.
* Kim mahlûkun rızasını, Halıkın gazabıyla kazanmaya çalışırsa, Allah-u Teala o mahluku ona musallat eder.
*Kişinin dünya ve ahiretine faydası olmayan şeyleri terk etmesi, İslâm'ının güzelliğinden ileri gelir.
: ''Tirmizi, Zühd 11, 2318, 2319''
: ''Tirmizi, Zühd 11, 2318, 2319''
*Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
* Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
: ''Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.''
: ''Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.''
*Konstantiniyye ([[İstanbul]]) bir gün elbet fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onun askeri ne güzel askerdir.
* Konstantiniyye ([[İstanbul]]) bir gün elbet fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onun askeri ne güzel askerdir.
* Koşarak yürümek mü’min’in değerini yok eder.
* Koşarak yürümek mü’min’in değerini yok eder.
* Kötü [[ahlak]]lılık, uğursuzluktur.
* Kötü [[ahlak]]lılık, uğursuzluktur.
* Kur'an-ı Kerîm'i müslüman nesillere öğretmek, Kur'an'ın korunması konusunda onlara mes'uliyetlerini hissettirmek, ona dil uzatanlara karşı müdafaa görevini yerine getirmek, her Müslümanın vazifesidir.
* Kur'an-ı Kerîm'i müslüman nesillere öğretmek, Kur'an'ın korunması konusunda onlara mes'uliyetlerini hissettirmek, ona dil uzatanlara karşı müdafaa görevini yerine getirmek, her Müslümanın vazifesidir.
* Kur’an’ın haram kıldığını, helal sayan bir kimse, Kur’an’a inanmamıştır.
* Kur’an’ın haram kıldığını, helal sayan bir kimse, Kur’an’a inanmamıştır.
*Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.
* Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.
: ''Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.''
: ''Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.''
*Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.
*Kim bir [[oruç]]luya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar [[sevap]] yazılır. Üstelik bu sebeple [[oruç]]lunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.
*Kim orucu fecirden önce niyetle (kesin kılmazsa) onun orucu yoktur.
*Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin.
*Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir.
*Kim yalanı ve onunla ameli terk etmezse (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur.
*Kim bir kavme misafir olursa, onlar müsaade etmedikçe (nafile) oruç tutmasın.
*Kim, üzerinde Ramazan ayının orucu olduğu halde ölecek olursa, (ölünün velisi) her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin.

09.18, 15 Temmuz 2015 tarihindeki hâli


  • Kadere iman, Allah’ın birliği (tevhid) inancı ile irtibatlıdır.
  • Kalbinden tam bir sadakatle Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de Allah'ın resûlü olduğuna şehadet eden bir kimseyi Allah, cehennem ateşine haram kılar.
  • Kardeşini bir günahından dolayı ayıplayan kişi, günahı işlemedikçe ölmez.
  • Kavimler layık oldukları şekilde yönetilirler.
  • Kendisini fakir gösteren kimse, fakirleşir.
  • Kıyamet gününde Allah, kullarından birini çağırır, huzurunda durdurarak malının hesabını sorduğu gibi, makamının da hesabını sorar.
  • Kıyamet gününde bilginlerin mürekkebi şehitlerin kanıyla tartılır.
  • Kıyamete yakın Müslümanlar içinde en az bulunacak şey; helal para ile kendisine güvenilecek arkadaştır.
  • Kim Allah’ı gazaplandırmakla bir güç sahibini hoşnut ederse, Allah’ın dininden çıkmış olur.
  • Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.
  • Kim Allah ile kendisinin arasını düzeltir, güzel yaparsa; Allah da onun, insanlarla arasını düzeltir, güzel yapar. Kim iç dünyasını (kalbini, niyetini) düzeltirse, Allah da onun dışını (davranışlarını) düzeltir
  • Kim benim sünnetimi diriltirse (ihya eder ve yaşamında tatbik ederse) beni sevmiş olur. Beni seven de benimle beraber cennettedir.
  • Kim bir hayırlı işi yapmaya yönelirse, onu yapan kadar mükâfat alır.
  • Kim -din- kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur.
Tirmizî, Birr 20, IV, 327
  • Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o onlardandır.
  • Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.
  • Kim bir kavme misafir olursa, onlar müsaade etmedikçe (nafile) oruç tutmasın.
  • Kim bir mü'mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir.
  • Kim gaza yapmadan ve içinde gaza yapma isteğini konuşturmadan ölürse, münafıklıktan bir çeşit üzere olur.
  • Kim orucu fecirden önce niyetle (kesin kılmazsa) onun orucu yoktur.
  • Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir.
  • Kim Kadir Gecesi'nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.
  • Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin.
  • Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.
  • Kim mahlûkun rızasını, Halıkın gazabıyla kazanmaya çalışırsa, Allah-u Teala o mahluku ona musallat eder.
  • Kim üzerinde ramazan ayının orucu olduğu halde ölecek olursa, (ölünün velisi) her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin.
  • Kim yalanı ve onunla ameli terk etmezse (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur.
  • Kişi arkadaşının dini üzeredir. O halde sizden birisi kiminle arkadaşlık yaptığına dikkat etsin. Kişi sevdiği ile beraber(haşrolunacaktır)dir.
  • Kişi din kardeşine kâfirlik isnat ederse, bu isnat ikisinden birine döner.
  • Kişi malı, hanımı ve çocuğuyla imtihan edilir.
  • Kişinin dünya ve ahiretine faydası olmayan şeyleri terk etmesi, İslâm'ının güzelliğinden ileri gelir.
Tirmizi, Zühd 11, 2318, 2319
  • Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.
  • Konstantiniyye (İstanbul) bir gün elbet fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onun askeri ne güzel askerdir.
  • Koşarak yürümek mü’min’in değerini yok eder.
  • Kötü ahlaklılık, uğursuzluktur.
  • Kur'an-ı Kerîm'i müslüman nesillere öğretmek, Kur'an'ın korunması konusunda onlara mes'uliyetlerini hissettirmek, ona dil uzatanlara karşı müdafaa görevini yerine getirmek, her Müslümanın vazifesidir.
  • Kur’an’ın haram kıldığını, helal sayan bir kimse, Kur’an’a inanmamıştır.
  • Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.
Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.