Emil Cioran

Vikisöz, özgür söz dizini
Emil Cioran
Rumen filozof ve deneme yazarı.
Doğum tarihi 8 Nisan 1911
Doğum yeri Rășinari
Ölüm tarihi 20 Haziran 1995
Ölüm yeri 13. arrondissement (Paris)
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Emil Cioran (8 Nisan 1911 - 20 Haziran 1995), Rumen filozof ve deneme yazarı.

Sözleri[değiştir]

  • İktidarı arzulamak, insanın en büyük lanetidir.
  • Arzularımızın her biri dünyayı yeniden yaratır, düşüncelerimizin her biri de yok eder..
  • Anlamış olmaktan ve hala hayatta kalmaktan daha yanlış bir durum yoktur.
  • Yazmak, olağanüstü bir tesellidir...
  • Yaptıklarından değil, yapamadıklarından pişmanlık duymalı insan.
  • Eczanelerde varoluşa karşı hiçbir özel ilaç yoktur.
  • İnsanlık sadece kendini telef edenlere tapmıştır.
  • Her şeyi yıktıktan sonra kendini de yıkmayan bir kitap, bizi beyhude yere azdırmış olurdu.
  • İnsan türü ancak kendini mahvedene hayran olur .
  • En büyük zalimler kafası kesilmemiş mazlumlar arasından çıkar.
  • Bütün ideolojilerin faciası, çelişkiye izin vermemelerindedir. Tutarlı olmak için yalan söylenir.
  • Hiç kimse bir inanç uğruna acı çekenler kadar tehlikeli değildir. Büyük işkenceciler, idam edilmemiş kurbanlar arasından çıkar.
  • İnsan bir ülkede yaşamaz, bir dilde yaşar. Ülkemiz, anayurdumuz dilimizdir, başka da bir ülke yoktur.
  • Her yerde olan tanrı değil, acıdır.
  • Yaşamın belli bir anlamı varsa, demek ki biz hepimiz dikiş tutturamamış insanlarız.[1]
  • İdeolojiler, yüzyıllar boyunca ayakta duran barbarlık temeline bir cila çekmek için, bütün insanların paylaştığı caniyane eğilimleri örtmek için icat edilmişlerdir sadece.
  • İnsan türü ancak kendini mahvedene hayran olur .
  • Ne zaman yaşlanırız? Düşmanlarımızı seçmeyi bırakıp elimizin altındakilerle yetinmeye başladığımız zaman.
  • Bir düşüncenin derinliği; göze aldığı tehlikenin boyutudur: ya düşüncenin mimarı olarak ölürüz ya da düşünmekten vazgeçeriz.
  • Bütün devrimler tiranlara karşı oldu ama hiçbiri tiranlığa karşı olmadı.
  • Bildiğimle hissettiğim arasında daima bir çatışma olacak.
  • Modern olmak, çaresizlik içinde şunun bunun ucundan tutmaktır.
  • Delilik belki de artık iyileşmeyen bir acıdır.
  • Hayatın içinde yer alan her şey, hem gerçek anlamda hem mecazi anlamda, dengesizdir.
  • İnsan asla bir cevap bulamadı ve bulamayacaktır da Yaşam sahip olduklarımızın tümüdür ama yine de o hiçtir…
  • Ölümü tozpembe görmeyen birinin kalbinde bir renk körlüğü vardır.
  • Sadece, canım isteyince ölmek elimde olduğu için yaşıyorum: intihar fikri olmasa, kendimi çoktan öldürmüş olurdum.
  • Hakikaten yalnız varlık, insanlar tarafından terk edilmiş olan değil, insanlar arasında acı çekendir.
  • Yalnızlığımızı korumanın tek yolu, sevdiklerimizden başlayarak herkesi yaralamaktır.
  • İnsanlar, can sıkıntısı ile acıyı birbiri ile karıştırıyorlar. Bu yüzden insanların çoğu acı çeker gibi görünüyor. Oysa ki acı, sadece seçilmiş özel insanların tekelinde kalacaktır.
  • Ne zaman inançlı birine rastlasam; ruhunun hangi kusuru, hangi deliliğidir ona bu inançları kazandıran? Diye sorarım kendime.
  • Nuh'ta geleceği görme yeteneği olsaydı, gemisini hiç şüphesiz batırırdı.
  • Başkalarının her kusuru bende de var, ama yine de onların yaptığı her şey bana tuhaf görünür.
  • Bir Tanrı'yı yakışıksızca seven kişi, başkalarını da onu sevmeye zorlar, buna razı olmazlarsa onları yok etmeye de hazırdır.
  • Kendini öldürmenin zahmetine değmez, çünkü daima kendini çok geç öldürürsün.
  • Biz, hepimiz dinginliğin anahtarını yitirmiş, artık büyük acının sırlarından başka bir şeye yaramayan öfkelileriz, gözü dönmüşleriz.
  • Kurtuluşu gerçekten istiyorsak bizden kaynaklanmalı: Onu başka bir yerde, hazır bir sitemde ya da Doğulu bir öğretide aramamalı.
  • Keşiflerimizin hemen hemen tümünü öfkelerimize, dengesizliğimizin azıtmasına borçluyuz.
  • Özgürce yaşanacak bir dünyası hiç olmadı, o yalnızca içinde ölünecek bir hayat verdi bize.
  • Tüm delillere göre, hiçbir şey yapmamak için dünyadayız.
  • Batı boş yere geçmişe lâyık bir can çekişme biçimi arıyor.
  • Bugünün her vatandaşının içinde müstakbel bir evsiz barksız yabancı yatmaktadır.
  • Bin yıllık savaşlar Batı'yı sağlamlaştırdı; yüz yıllık "psikoloji" ise can havline kaptırdı.
  • Almanlar ve İspanyollar kendilerini izah ederken bir kulak verin; kulağınızda hep aynı nakaratı çınlatacaklardır: trajik, trajik... Uğradıkları musibetleri veya duraklamalarını size anlatma tarzları, uç verme biçimleridir bu... Balkanlar'a doğru dönün; yerli yersiz şunu işitirsiniz: kader, kader... Kökenlerine çok yakın olan halkların, etkisiz hüzünlerini kamufle etme yolu. Mağara adamlarının ketumiyeti...
  • Fransızlarla görüşe görüşe insan nazik bir şekilde mutsuz olmayı öğrenir.
  • Napoléon Almanya'yı Marsilyalılarla işgal etmiş olsaydı, dünya çehresi bambaşka olurdu.
  • Batı mı? Yarını olmayan bir mümkün.
  • Batı'yı seyreyleyin: bilgi, şerefsizlik ve uyuşuklukla dolup taşıyor. Haçlılar, şövalyeler, korsanlar meğer buna varmak içinmiş, bir görev yerine getirildiğinde kapılınan alıklığa... Roma, lejyonlarını geri çektiğinde, tarihten ve alacakaranlık derslerinden habersizdi. Bizim durumumuz hiç öyle değil. Tepemize ne karanlık bir Mesih inecek!
  • Dalgınlıkla veya acemilikle, kim insanlığı ilerleyişi içinde birazcık durdurursa onun velinimeti olur.
  • -Bana güvenmemeliydiniz.Kim söyler bu sözü,Tanrı ve ipsizin teki.
  • İnsan kindar bir hayvan olduğundan, hemcinsleri üzerine beyan ettiği her görüşte kötüleme vardır.Yaşamın belli bir anlamı varsa, demek ki biz hepimiz dikiş tutturamamış insanlarız.

Nihilizm Üzerine[değiştir]

  • Bir adım geri durduğumuzda, ormanı seyretmek için ağaçları bir kenara ittiğimizde, ağaçların değersizliğiyle karşı karşıya kalırız… Daha fazla geri geldiğimizde, ormanı tamamen önemsiz buluveririz… Aynısı bu ülke, yeryüzü, güneş sistemi ve galaksi içinde geçerlidir… Bu evren o denli geniştir ki, biz bir kum taneciğinden daha ufak kalırız… En büyük problemlerimiz bizle birlikte hiçliğe karışır… Biz basitçe, Tanrıların oyuncaklarıyız, yine de Tanrılar oyunlarına bizi layık görmüyorlar bile.
  • Kendimizi öldürmeye değmez, zira bunu yapmak için her zaman artık çok geçtir.

Tarih ve Ütopya[değiştir]

  • Yolum hangi büyük şehre düşse, orada her gün ayaklanmaların, katliamların, aşağılık bir kasaplığın, bir dünya sonu kargaşasının başlamıyor olmasına hayran olurum(...) Aslında birbirilerinden nefret etmekte ama nefretlerinin bile hakkını verememektedirler. Bu vasatlık, bu güçsüzlük toplumu kurtarır, istikrarını teminat altına alır.
Emil Cioran ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.

Kaynakça[değiştir]

  1. Aktaran: Baudrillard, Jean. İmkânsız Takas, Ayrıntı yayınları, s. 15