İhsan Eliaçık

Vikisöz, özgür söz dizini
İhsan Eliaçık
Türk yazar, müfessir.
Doğum tarihi 23 Aralık 1961
Doğum yeri Kayseri
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Recep İhsan Eliaçık (d. 23 Aralık 1961, Kayseri), Türk yazar ve ilahiyatçıdır. Yazılarıyla Antikapitalist Müslümanlar adıyla tanınan İslamî-politik oluşumun teorik altyapısını geliştirdi ve bu harekete sahip çıktı.

Sözleri[değiştir]

  • Ali Şeriati, putu şöyle tarif eder; Allah'a, kendi koyduğun, yani kendi yonttuğun kurallarla ibadet edersen, onu kendi putun yaparsın.” Demek ki Allah bizim için put olabilir. Allah'a nasıl ibadet edileceğinin kurallarını sen kendin koyduğun zaman, Allah adında bir puta tapmış oluyorsun. O Kur'an'daki Allah olmuyor. Çünkü Allah ile diyaloğa girmiyorsun, kuralları tek yanlı olarak sen koyuyorsun. Allah'ı susan tanrı yapıyorsun. İşte bu da bir putlaştırmadır.
  • Genç evli çifti üç ay kira ödemedi diye sokağa attıran hacı ile cennette olmaktansa, kediye ağlayan ateistle cehennemde yanmaya razıyım.
  • Dört Halife'den üçü suikast ile öldürüldü. Bunu Batılılar mı yaptı? 12 İmam'dan yedisi zehirlendi, üçü katledildi. Bunu modernistler mi yaptı? Kerbela faciasını kim yaptı? Amerikalılar mı? Bunların hepsi içtedir. İslamın içinde Kur'an algılanmasına yönelik bir sorun var. Bu sorun öyle bir noktaya geldi ki artık ipin ucu kopmak üzere. Dünya şuna ikna olacak neredeyse: Bunların kitabında, Allah'ında, Peygamberinde hakikaten bir sorun var noktasına gelmek üzere. Şimdi biz buna nasıl bir cevap vereceğiz?[1]
  • ...Dolmabahçe'de 6. Filo'yu denize dökmeye çalışan Deniz Gezmişleri milliyetçi muktesebatçı gençler taşlamıştı. Biz ilk kez geçen yıl 1 Mayıs'ta bu tarihi utançla yüzleştik. Bu tarihi mirası reddediyoruz.
  • Ben ne ulusalcı, ne Kemalist, ne sosyalistim. Müslümanım, kapitalizme karşıyım. Egemen kimse onu eleştiririm. Yanımda direnene itikadını sormam.
  • Turan Dursun uydurma rivayetlerin kurbanı bir zavallıydı.
  • Tarikatlar yozlaştı. Ortada tasavvuf falan yok. "Ehl-i Sünnet ve'l-Şatafat" var. 'Bir lokma bir hırka', 'sufilik' de bize kaldı.
  • Olumlu buluyorum, hatta kurban konusundaki tavırlarını destekliyorum. Bu tavırlarıyla, dinin ruhuna, tekbir getirerek elinde kesik kafa sallayan IŞİD’çiden daha yakınlar. Hayvan eti yemeye ve ürünlerini kullanmaya sömürü ve zulüm olduğu gerekçesiyle karşı çıkmakta dinsel bir ruh var. Çünkü kökünde merhamet ve adalet duygusu var. Dinler tarihinde böylesi akımlar çoktur. Hiçbir canlıya, doğaya zarar vermemek ilkesi İslam’ın ruhuna çok uygun hatta bizzat kendisi. Böylesi tutumları yüksek takva (ileri derecede sakınma duygusu) olarak bile görebiliriz. Hayvan eti yemeyen ve ürünlerini kullanmayan birçok insan tanıyorum. Gayet de sağlıklılar ve hiç de bir şey olduğu yok. Demek ki alternatif doğal yaşam yolları çok. Hayvanların ve ürünlerinin yenmemesini, kürkten deriye kadar endüstriyel hayvan sektörünün ana sermayesi olduğu için gayet antikapitalist bir tavır olarak da görmekteyim.[2]
    • ("‘Hayvan kesimine hayır bayrama evet’ diyen vejetaryen/vegan çevrelerin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna verdiği yanıt.)
  • Ne İsa geri dönecek, ne mesih gelecek, ne de mehdi zuhur edecek. Bunlar İslam'a sokulmuş uydurma rivayetler, safsata ve hurafelerdir. Kur'an'ın ilk sahifesinde şöyle yazar: Mehdi Kur'an'dır. (Huden li'l-muttaqin)
  • ”İstanbul elbette fetholonacaktır, onu fetheden komutan, asker ne güzeldir!” şeklindeki hadis külliyen uydurmadır. Yezid için uydurulmuştur.
  • Yılbaşına denk getirilerek alternatif olsun diye ”Mekke'nin Fethi günü” icat edildi. Peygamber dönemi dahil İslam tarihinde böyle bir gün hiç kutlanmadı. Tarihi uymaz, tamamen uydurmadır. Bize özgü İslamcılığın işkembe-i kübrasının ürünüdür.
  • Kandil geceleri dini vecibe değildir. Kur'an'da ölenlere ”şehit” denmez. Mezarda ölülere Kur'an okumak dini vecibe değildir. Bunlar dini vecibe, yani Allah'ın emri değildir.
  • Kandiller dini vecibe” değildir, örftür, adettir. Kim dini vecibedir” derse dine bid'at sokmuş olur.
  • Dini ibadethanelere mahkum etmek tapınakçılıktır.
  • ”Kurban kesmek” diye bir dini vecibe yok. Hiçbir mezhep, herhangi bir Allah'ın kulu farz diyemez. En fazla vacip, müstehap, sünnet vs. derler, bunlardan da ”dini vecibe” olmaz.
  • Kafir dine inanmayan değildir. Kafir mülk ve servet sahibi olup, mülk ve serveti ile yoksulları ezenlerdir.
  • Namaz dinin direği değil, gereğidir.
  • Namaz Kur'an'da salât kavramıyla değil; daha ziyade dua, kıyam, rükû, secde, tazarru, tasbih, zikr, hamd kavramlarıyla ifade edilir. Güneşin haraketlerine nisbeten 10 kadar yerde geçen bir nûsuktur. Cezası da kazası da yok, tamamen gönüllüdür.
  • Şeriat hukuk demektir. Şeriat sana diyor ki; insan öldürme, kan içme, fesat çıkarma, hayvanları öldürme, leş yeme.
  • Kur'an'ın apaçık bir kitap (Kitab-ı Mubin) oluşu, içinde sembolik ifadeler, anlatım sanatları olmadığı, her şeyin dümdüz anlatıldığı anlamına gelmez. Apaçık olan anlamlar, değerler ve kurallar; Öldürmeyin, çalmayın, yalan söylemeyin, zina etmeyin, rüşvet yemeyin, zulmetmeyin, komşuya iyi davranın, iyilik yapın, doğruluktan ayrılmayın, dürüst olun, zayıfı koruyun, yoksulları gözetin, ezilenlerin yanında durun vb. Bunlar apaçık değil mi? Gerisini dinde derinleşmek isteyene, meraklısına bırakın. Kur'an Allahça değil; insanca bir dil kullanır. Muhatap insan aklı ve vicdanıdır.
  • Kur'an, kalpsiz dünyanın kalbidir.
  • Kur'an'da başörtüsü değil; tesettür, namaz kılmak değil salât etmek farz. İçki içmek değil; sarhoş olmak yasak. Nusûklarda (namaz, oruç, hac) değil; hak ihlallerinde (katl, hırsızlık, iftira, zina) ceza var.
  • Yeryüzünde kralların, otoritelerin icraatlarını en çok eleştiren kitap Kur'an'dır. Her sayfasında mazlumun çığlığı ve öfkesi vardır.
  • Maneviyat kelimesi ”mana” kökünden geliyor. Mana anlam demek. Sizin anlamlarınız varsa maneviyatınız, değerleriniz varsa ahlakınız, kurallarınız varsa dininiz var demektir.
  • Bir muhafazakar, Müslüman olmadan önce sağcı, şanlı tarihçi, fetihçidir. Ruhu kapitalisttir. Bunları aşmadan Kur'an'ı asla algılayamaz.
  • Muhafazakar, laik, solcu, sağcı hepsi aynı kafa. Putlarıın ismi değişiyor. Kusura bakmayın. Bu ülkeye kitlesel tövbe lazım.
  • İslamcı, laik, Atatürkçü, dindar, Solcu, Sağcı, sosyalist, Komünist, antikapitalist, Alevi, Sünni, Ateist, liberal vs. olmadan önce demokrat olunması gerekiyor. Yani haddini bilen ve ötekine saygılı... Sonra ne olursanız olun.
  • Kur'an'ın İslam'ı antikapitalist karakterlidir. Sınıf meselesini önceler, toprak ağalarına, kabile kodamanlarına, tefeci bezirganlara isyan eder. Özgürlükçüdür, köleler özgürlük (fekku ragabe) diyerek doğmuştur.
  • Kuran'da geçmeyen herhangi bir şeye uymak, kabul etmek zorunda değilsiniz.
  • ”Cennetle müjdelenen on sahabi” (Aşere-i Mübeşşşere) hadisi uydurmadır. Peygamberimiz ben bile ne olacağımı bilmiyorum der.
  • AKP kapitalizme abdest aldırdı, Diyanet yoluyla ”devletin dini” dayatması yapıldı. AKP, boğazına kadar ”konformizm ve kariyerizme” batmış durumda. Türkiye’de İslam değil, Şaman-İslam sentezi var. Derin devlet gibi, derin din var. Gül, Erdoğan, ve dini çevreler 70’li yılardan itibaren anti-komünist bir eğitimden geçirildi. Bunların İslamiyetle alakaları yoktur.
(Mayıs 2011.)
  • Madem devlet ”dini değerleri” çok önemsiyor, aşağılayana ceza veriyor, o halde faizi yasaklasın, bankaları kapatsın da görelim.
  • Kuran'a göre insanlar inananlar ve inanmayanlar diye ikiye ayrılmazlar. İnsanlar zalimler ve mazlumlar diye ikiye ayrılır.
  • Padişah ve hanedan aileleri nasıl ceddimiz oluyor? Saray haramilerini değil; onları karşı çıkan, direnen, ayaklanan herkesi ecdadım olarak görüyorum. Benim ceddim Abbasilere isyan eden zenci kölelerdir, Babaîlerdir, Şeyh Bedreddinlerdir.
  • Hz. Muhammed'in soyundan gelen Seyyid iddiasının dini açıdan hiçbir anlamı yok. Kayıt kuyudatlar düzmece, Seyyidlik kurumunun bizzat kendisi uydurma. Soyun İslam açısından hiçbir değeri yok. ”Belimden düşen değil; yolumdan giden bendendir” denilmiştir.
  • Eğer bir din insanları mutsuz ediyorsa, sizi nefrete sürüklüyorsa o Allah'ın dini değildir. Çünkü din insanları mutlu etmek ve birleştirmek için vardır.
  • Türkiye'de sistem her devirde kapitalizm. Bundan şikayetçi bir halk da yok, bunu değiştirmeye gücü yetecek parti de yok. Bunu eleştirecek bir entelektüel de yok, işe buradan başlamak gerektiğini düşünen bile yok. Herkes paraya fit oldu.
  • “Serbest piyasa“ lafı koskoca bir yalan. Doğru olan şu: “Devletin malı deniz yemeyen domuz.“ Devlet piyasası“ var. Devlet beslemesi (kamu imtiyazı) olmadan, “serbest piyasada dürüstçe ticaret yaparak“ kimmiş zengin olan, beri gelsin.
  • Din adamı mantığı, bir yıldız veya sanatçı mantığı gibidir. Hayatın dışına çıkmayı, insani yönlerini mümkün mertebe insanlara göstermemeyi esas alır. İnsanlara hep etkileyici görünmek ister. Aksi halde gözden düşecektir.
  • Kuran'ı okurken, dışarıda gürül gürül akan hayatın sesini, diri diri toprağa gömülen kız çocuklarının iniltisini, köle feryatlarını, at kişnemelerini, kılıç şakırtılarını duymuyorsanız onu asla okumuş olamazsınız..!
  • Din ve devlet üzerinden zengin olanın karnına ateş dolsun, burnundan fitil fitil gelsin, Allah böğürte böğürte kustursun.
  • Ramazan ayı, artık zengin eğlencesine dönüştürülmüştür.
  • Kadere iman“ Emevi itikadıdır, Kur'an'da geçmez. Kerbela'da ölmek Hüseyin'in kaderiydi“ demek için uydurulmuştur. Kur'an'da geçen takdir; tabiat kanunları ve doğal yasalardır.
  • Peygamberimiz lüks ve şatafat gösterisi olduğu için altını ve ipeği yasaklamıştı. Fakat sonra erkeklere haram, kadınlara serbest yaptılar. Adamın kendisi altın yüzük takmıyor ama karısının kollarını şangır şungur altınlarla dolduruyor. Yolda yürürken örtüsünün altından altın, bilezik şakırtıları geliyor. Burnunu göstermekten çekiniyor ama altın bilezik şakırtılarından hiç rahatsız olmuyor. Neymiş, kadınlara caizmiş, Hayır! Müslümanım diyen hiç kimse böyle zengin budalası olamaz.
  • Peygamberin sofrasına elinde bira ile birisi gelse ne yapardı? Hiç kimseyi kovduğu, git dediği görülmüş müdür? Peygamberin mescidine gelip köşesine işeyen, duvarına balgamını tüküren bile oldu. Hiç birini kovmadı, tartaklatmadı, hele gel konuşalım dedi.
  • Mülk Allah'ındır. Yerde de, gökte de. Yastık altı da dahil.
  • Batı'daki Peygamber karikatürleri, Batı'daki Peygamber eleştirilerin kaynağı bizdeki hadis kitaplarıdır. Adam Danimarka'da bir karikatür çizdi. Karikatürde Peygamber çadırda oturuyor ve önüne gelen kadınla yatıyor sabaha kadar. Sen hadis kitabında diyorsun ki 30 erkek gücünde ve hanımlarını sabaha kadar sırayla geziyor diye. Neden kızıyorsun bu senin kaynağında var. Sen kaynağınla yüzleşmemişsin. Sen bu kaynakla dünyanın karşısına çıkamazsın. Sen bu sorgulanmamış din anlayışınla Avrupa'nın karşısına çıkamazsın. Dünyaya İslam'ı anlatamayız. Bunları önce temizlememiz lazım. Benim bildiği insan güzeli, erdemli, mükemmel bir insan olan Peygaberimi neden eleştiriyor diye bakıyorum. Eşiyorum, eşiyorum, bakıyorum yalan yanlış rivayetlere bakılmış. Peygamber böyle anlatılıyor.[3]
  • 'Kızılelma' denen şey şirktir. Türk cihan hakimiyeti mefkuresi“ ymiş... Sen kim oluyorsun da dünyayı ele geçirmeye kalkıyorsun? Kim dünyayı ele geçirmeye kalkıyorsa Allah'a ortak koşuyor demektir. Mülk Allahındır!
  • 11 ay boyunca kimseye “Aç mısın?“ diye sormadıysan, şimdi Oruçlu musun?“ diye sorma..!
  • Kendi ellerimizle yonttuklarımız sadece para değildir. Kimimiz kendi ellerimizle yonttuğumuz başarıya tapar. Öyle ki o noktaya dişimizle tırnağımızla kazıyarak yontarak gelmişizdir, bu nedenle de tapınılmaya layıktır. Kimimiz kendi ellerimizle yonttuğumuz bahçelere, saraylara, köşklere tapar. Öyle ki onlar ne kadar güçlü olduğumuzun göstergesidirler ve yıkılmayacak bir mülkün abideleri olarak bize korkulardan emin, güven dolu bir gelecek vadederler. Onlara baktıkça içimiz huzurla dolar, ruhumuz secdelere kapanır. Şehrin tapınakları olan alışveriş merkezlerine , mabede gider gibi huşu içinde gideriz. Alışverişte aldıklarımızı, eşyada ruh gören ilkel dinler gibi sever okşarız. Bir tür modern animizdir bizimkisi. Dünya malını çok sever eşyaya tapınırız, haz alırız. Haz aldıkça da onun kölesi oluruz. Esaret bile değildir bizimkisi, çünkü esaret bedelli olur, asıl kölelik ruhtadır.
  • İslam düşünce tarihi içinde yeniliğe en çok karşı olup zihinleri geçmişe dönük çalışanlar Selefi denen gruplardır.[4]
  • Tüm dinlerin özü şudur; Öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan söylemeyeceksin.
  • Diyelim ki birisi ateist oldu. Artık Allah'a inanmadığını falan söylüyor. Bence sorun yok. Adalet, ahlak, vefa varsa, mert, emin yani güvenilir birisiyse inanın dinen de sorun olmaz. Esas sorun Allah, kitap, din, iman dilinden düşürmediği halde hırsız, ahlaksız, kalleş olandır.
  • Bugün yaşananlara bakıp da ateist filan olmayın. Hatta şunu söyleyeyim. Olmuşsanız bile caizdir. Niye caizdir? Yahu bu Allah’ın dini değil ki. Zaten ben de bu dinin ateistiyim. Mesela Cübbeli bana ’ateist’ diyor. ’O dinsiz, dinden çıkmış’ diyor. ’Dini kabul etmiyor’ diyor. Ben senin anladığın dini, senin inandığın Allah’ı, senin inandığın peygamberi kabul etmiyorum. Çünkü öyle bir Allah, öyle bir peygamber tarihte yok ve yaşamadı.[5]

Kaynakça[değiştir]