Mustafa Kemal Atatürk/İktidar ve idare

Vikisöz, özgür söz dizini
< Mustafa Kemal Atatürk sayfasına geri dön


Alfabetik sıraya göre dizilmiştir.

Biz, ilhamlarımızı gökten ve gâipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
  • Ben namuslu bir adamım, benimle arkadaş olanların da namuslu olması gerekir.[1]
  • Ben ve benimle beraber olanlar hedefimizin ulûviyetine, yolumuzun doğruluğuna eminiz. Bundan asla şüphe ve tereddüdümüz yoktur.
    Milletimizin, Türk milletinin yakın ve uzak tarihine lüzûmu kadar vukûfumuz vardır. Mâzînin derslerinin, hâl ve istikbal hayatı için, göz önünde tutmak dikkatinden mahrum değiliz. Yaptığımız hizmetlerle müftehir değiliz. Yapacağımız hizmetlerin medâr-ı iftihar olabileceği ümîdiyle mütesellîyiz.[2]
  • Bir millete, bâhusus bir milletin sergâr-ı idâreinde bulunan müdîrânında ihtirâsât ve münâkaşât-ı şahsiyye, vazîfe-i millîye ve vataniyyenin müstelzim olduğu hissiyat-ı âliyeye galebe derecesini bulduğu memleketlerde inhilâl ve inkıraz gayrı kâbil-i ihtirazdır.[3]
  • Biz, ilhamlarımızı gökten ve gâipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
    Bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin bin bir fâcia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız netîcelerdir.[4]
  • Bizim akıl, mantık, zekâ ile hareket etmek şiârımızdır. Bütün hayatımızı dolduran vak'alar bu hakîkatin delilidirler. Memleket ve millet işlerinde şahıslarla, fiilleriyle, fikirleriyle muzır olmak vaziyetine düşenlere karşı zaman zaman mütecellit olduğumuz vâkîdir. Milleti hakîkî salâh yolunda yürütmekten men'e çalışmak isteyenlere şedît ve bîâmân olmak istidâdındayız. Nizâm-ı içtimâîmizi bilerek veya bilmeyerek ihlâl edici kimselere müsadekâr olamayız. Bunlar doğrudur. Bizden bu hususlarda sükûnet ve bîtaraflık talep edenleri tatmin etmiyorsak bunun sebebi, memleket ve millet menfaatini her şeyin fevkinde gördüğümüzdür.[5]
  • Erbâb-ı ihtisasca mâlumdur ki vâz-ı kanun olan insanlar, birtakım evsâf-ı mümtâzeye mâlik olmak mecbûriyetindedirler. Efendiler, o evsaftan birincisi şudur: Kanun teklif eden, kanun yapan, kanun vâzeden bir insan beşeriyetin bütün hissiyatına, bütün ihtirâsâtına herkesten daha çok nâfiz ve vâkıf olur. Fakat nefsini herkesten ziyâde ve tamamen, bütün şümûlüyle bunlardan tecrît etmek kudret ve kâbiliyetine mâlik olmalıdır.[6]
  • Millet ve idarede düsturumuz, milletin müşterek ve umûmî efkâr ve temâyülâtına tebâiyettir. Bu efkâr ve temâyülâtın hakîkî ve ciddî olabilmesi milletin maddî ve manevî ihtiyaç membalarından gelmesine vâbestedir.[7]
  • Millete anlattım ki İslâm-şümûl bir devlet tesis etmek vazifesiyle mükellef tahayyül edilen bir halifenin vazifesini ifa edebilmesi için, Türkiye Devleti ve onun bir avuç nüfusu, halifenin emrine tâbi tutulamaz. Millet, buna razı olamaz! Türkiye halkı bu kadar azîm bir mes’ûliyeti, bu kadar gayr-i mantıkî bir vazifeyi deruhde edemez.
    Milletimiz, asırlarca, bu vâhi nokta-i nazardan hareket ettirildi. Fakat ne oldu?! Her gittiği yerde milyonlarca insan bıraktı. Yemen çöllerinde kavrulup mahvolan Anadolu evlâdlarının miktarını biliyor musunuz? dedim. Suriye’yi, Irak’ı muhafaza etmek için, Mısır’da barınabilmek için, Afrika’da tutunabilmek için ne kadar insan telef oldu, bunu biliyor musunuz?! Ve netice ne oldu görüyor musunuz?! dedim.
    Halifeye, dünyaya meydan okutmak ve onu umum İslâm umûruna tasarruf sahibi kılmak fikrinde olanlar, bu vazifeyi yalnız Anadolu halkından değil, onun sekiz on misli nüfustan mürekkeb olan büyük İslâm kütlelerinden talep etmelidir! Yeni Türkiye’nin ve yeni Türkiye halkının, artık, kendi hayat ve saadetinden başka düşünecek bir şeyi yoktur... Başkalarına verebilecek bir zerresi kalmamıştır! dedim.
    Diğer bir noktayı da halk nazarında tebârüz ettirmek için şu beyânâtta bulundum: Bir an için farzedelim ki, dedim, Türkiye, mevzu-i bahis vazifeyi kabul etsin... Bütün âlem-i İslâm’ı bir noktada tevhîd ederek sevk u idâre etmek gayesine yürüsün ve muvaffak dahi olsun! Pek âlâ ama taht-ı tâbiiyet ve idâremize almak istediğimiz milletler derlerse ki, bize büyük hizmetler ve muâvenetler yaptınız, teşekkür ederiz fakat biz müstakil kalmak istiyoruz. İstiklâl ve hâkimiyetimize kimsenin müdahalesini muvâfık görmeyiz! Biz kendi kendimizi sevk ve idâreye muktediriz!
    O halde, Türkiye halkının bütün mesâi ve fedakârlığı, sadece bir teşekkür ve dua almak için mi ihtiyâr olunacaktır?!
    Görülüyordu ki bir heva ü heves için, bir vehm ü hayal için, Türkiye halkını mahvetmek istiyorlardı. Hilâfet ve halifeye vazife ve salâhiyet vermek fikrinin mahiyeti bundan ibaretti."[8]
  • Milleti aklımızın ermediği veya yapmak kudret ve kâbiliyetini nefsimizde görmediğimiz hususta iğfal ederek geçici teveccühler celbine tenezzül etmeyiz. Millete âdî politikacılar gibi yalancı vaatlerde bulunmaktan nefret ederiz. Vatanı millî mesâilde fikrî, fiilî kusur ve noksanlarımızı görüp hayırhahâne ihtar edenlerden memnun ve müteşekkir kalırız. Fakat bizim maksadımızı sû-i te'vil ve tefsir; ve millet ve memlekete âit mefkûrelerimizin tatbîkine mânî olmak için çalışanlara hüsn-ü niyet atfedemeyiz. Bu gibiler cidden hain değil iseler mutlakâ gâfildirler. Bu sebeple hıyânete, şer ve fesâda âlettirler.
    Biz, böyle gâfillerin hakîkat gününde yerlere kadar kapandıklarını gördük. Milletimizi hakîkî halasa, saadete kavuşturmak için tatbîkinin zarûrî olduğuna kanaat getirdiğimiz esasları tatbik ve icrâda tereddüt göstermedik. Bu esasların devam ve istikrârını teyit için ise hayatlarımız ortadadır.[9]

Kaynakça[değiştir]

  1. KARAL (Ord. Prof.), Enver Ziya (1927-10-20). Fatih ÖZDEMİR (Ed.). Atatürk'ten Düşünceler (kitap). Ankara: ODTÜ Yayıncılık. s. 193. ISBN 975-7064-12-2. A. H. ve Belleten, Türk Tarih Kurumu (B) 
  2. KARAL (Ord. Prof.), Enver Ziya (1927-10-20). Fatih ÖZDEMİR (Ed.). Atatürk'ten Düşünceler (kitap). Ankara: ODTÜ Yayıncılık. s. 193. ISBN 975-7064-12-2. 1925-01-03, Vatan Gazetesi 
  3. KARAL (Ord. Prof.), Enver Ziya (1927-10-20). Fatih ÖZDEMİR (Ed.). Atatürk'ten Düşünceler (kitap). Ankara: ODTÜ Yayıncılık. s. 194. ISBN 975-7064-12-2. 1921, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri (I) 
  4. KARAL (Ord. Prof.), Enver Ziya (1927-10-20). Fatih ÖZDEMİR (Ed.). Atatürk'ten Düşünceler (kitap). Ankara: ODTÜ Yayıncılık. s. 192. ISBN 975-7064-12-2. 1927-11, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri (I) 
  5. KARAL (Ord. Prof.), Enver Ziya (1927-10-20). Fatih ÖZDEMİR (Ed.). Atatürk'ten Düşünceler (kitap). Ankara: ODTÜ Yayıncılık. s. 192. ISBN 975-7064-12-2. 1925-01-05, Vatan Gazetesi 
  6. KARAL (Ord. Prof.), Enver Ziya (1927-10-20). Fatih ÖZDEMİR (Ed.). Atatürk'ten Düşünceler (kitap). Ankara: ODTÜ Yayıncılık. s. 192. ISBN 975-7064-12-2. 1921-12, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri (I) 
  7. KARAL (Ord. Prof.), Enver Ziya (1927-10-20). Fatih ÖZDEMİR (Ed.). Atatürk'ten Düşünceler (kitap). Ankara: ODTÜ Yayıncılık. s. 192. ISBN 975-7064-12-2. 1925-01-04, Vakit Gazetesi 
  8. Nutuk, "Hilâfet meselesi hakkında halkın tereddüt ve endişesini izâle için verdiğim izâhât"
  9. KARAL (Ord. Prof.), Enver Ziya (1927-10-20). Fatih ÖZDEMİR (Ed.). Atatürk'ten Düşünceler (kitap). Ankara: ODTÜ Yayıncılık. ss. 192-3. ISBN 975-7064-12-2. 1925-01-03, Vatan Gazetesi 
< Mustafa Kemal Atatürk sayfasına geri dön